alevler içinde yanýyor
simsiyah ufkunda tan daha atmamýþ
serin sularý henüz aydýnlanmamýþ
bir ömür boyu hasreti çekilen memleket Türkiye
aha þuracýkta koca bir sükunet kütlesi
sevgisi kalbe emanet uðruna canlar feda
bir nefeslik sigara kadar hükmi yok onsuz yaþamanýn
lacivert gökler altýnda daracýk sokaklar
her þey toz, toprak, güneþ ve çöl renginde
buðday sarýsý üzerine düþen un ufak bir yeþil
dehlizlere, tünellere dönüþerek uzayýp gidiyor
her demet ýþýk þelalesi topraða gömülüyor
loþ derinlere acýlý bir hatýra býrakarak
dýþarýda yaðmur taþlara vurdukça ses veriyor su
görünüyor ayna diye sonsuzluðun perdesi
topraða düþüyor saðanak saðanak
gölgelenmeden ibaret çok tuhaf bir hayat
yalýn ayak sýrrýnda aynanýn
gecenin kalbine doðru yürüyor vakit
her masumun eþsiz çýðlýðý olacak seslerden
uzadýkça uzayan nefeslerden
sonsuz zamanlar bir hayatýn adý
ümide gök olmuþ sözlerle teselli arýyorum
dudaklardan dökülen serin hecelerden
tene dokunuyor cennet kokulu baharlar
ölüm kadar yalnýz
çok yabancý, çok farklý bir dünyanýn eþiðindeyim öylesine
bir damla yaþ içimi silip süpürerek süzülürken
kan yürek acýsýndan pompalanýyor
her soðuk da, açlýk da, yorgunluk da kurþun gibi
tartsan dünya terazisine sýðmaz yaralar
halli mahþer gününe kalmýþ hesaplardan
taþ gibi, odun gibi þuursuz bir þey
bunalmalar, daralmalar, dalmalar içindeyim...
seyredenlerle yananlar arasýndaki mesafe kadar
fanusun yüzeyinde küçük zihin parçacýklarý...
birbirine deðen deðene, perde perde sesler
açýk pencereden yankýlanan rüzgarýn esintisi
ýlýk bir his þýrýltýsýyla ruhumdaki bilmeceyi çözüyor
adým adým yedi kat göðün tüm katmanlarýnda dolaþarak
yedi sayýsý içinde sayýsýzca var olan sýrrý
idrak burcu ince çizgilerle karýþýk
aklýn ucu bir ulvi mahkumiyetin pençesinde
öyle bir sýr ki memleketim ,beynimin ufuklarýnda
zuhura gelen her merhalesinde bir güneþ
her hareketin, her hamlenin biricik þafaðýnda
yeni bir iç devrimin heyecaný yaþanýyor
mesele vecd, mesele aþk,mesele sevmek
redfer