nisan o kadar uzak ki artýk
hani anlasan, baþý aðrýyor insanýn bazý zaman
ama öyle bir aðrý ki,
kulaðýmýza gelir o deniz sesi
köpüklerini itiverirsin kýyýsýndan saçlarýnýn
uzak þarkýlar, kardeþim böyle söylemiþti
-abi, deðiþince ne deðiþir örneðin
ya da inince artýk dünyaya, nesindir
ince bir iþçiliði olduðu belli sorularda
çuvalladýðým doðru
dünyayý kaplayan karanlýkta
geometri büyür gözlerimde
iki kenarýn eþek davasýna terli sýrtýmý yaslarým
soðurum
soður rüzgar
kulaklarý kýzarýr sevdanýn
bahar ciðerlerine tazelikler neþredince
ya da basit bir röprodüksiyon
tuba aðacýný koklayan bülbül olur hayaladam
ne acayip ötüyormuþ, benim sakalar, serçeler, güvercinler
masal anlatan martýlar, medeniyet görmüþ kýrlangýçlar
ama biz seninle cüce balabana tabiyiz ve tali
yolun açýk olsun
önce bir dur, kapat kapýyý, ýþýklar açýk dursun
bilmek neye yarar
adýna heves edince, iki rengi vardýr maddenin
yazýsýnda kadere eþlik ederken
ne kadar uzun sürüyor sana bakmak
su içinde susamýþsýn
aydýnlýkta karanlýk
boylu posun devrilesi gölgen aç bir hayvan
nasýl güzel kalýnacaðýný mý soruyorsun
ta içinden geliyor, çaresi sen
ne kadar uzun sürüyor sana durmak
bir daða týrmanmak gibi
konuþmak, söz almak, söz vermek,
buna raðmen Tur suskun
haya saati, belki tuttukça mübarek bir amerika
az’la yetinen karakýtayakadaraçýlankuyu
peygamber duasý alýyor iki memnun m
karnýn terazi savuruyor
kaç m var karnýnda, kuþlar teninden giyiniyor
cüce balabana kan gölü gözlerine hayran
kucak açýyorsan millet oluyorsun
bir millet ki göz dikiyor rüzgara
karanlýða elleriyle iman etmeyi öðretiyor
þeyatin sokaðýna girmeye korkan ben, rivayetler uydurunca
korkma, tut elimden diyor
bilmek neye yarar
adýna hevesle gezilen þu taþlýk
revnak mahzun olmadýklar düþürür eteðine
kasýðýndan vurulmuþ bir at gördüm ben
nerede bulsam ayrý bir güzel diþ
bir nefes alsa sahralara bayram gelir
develer sýrrýnca diz çöker
çöller sanýyla yâr doðurur
nisan o kadar uzak ki artýk
hem cidden bilmek neye yarar
bizce ölüler mutlular
kimi iþkence eder ruhuna, yanaklarý sararýr
yýllar geçecekse, yýlmakta buna dahil
kalbin ortadan ikiye yarýlýr
tüter dudaklarýn gazete kaðýdýnda týrnak belasý
halklarýna kadar baðýmsýz gecenin
kandan þelalesine devrimler çizdirir
orada bir doðu
efkâra çare sunamazsýn
iki çay içemezsin,
þarap dökemezsin
nisan gibi bahar olamazsýn da
diyebilirsin ben hala aþkdolu