“-sürü dediniz de” biðün Akmemetlerin Ýbirem Yalavaþdan bi telefon çekiyoru Sadýllaha “-dedesi aðýr hasda onu isdeyomuþ acele ðetceðmiþ” .. “-buna habar üþ sahatlýk fazla mesayiden, geldiðinde utaþmýþ” .. haný vakit oldu, yastý ezani okunalý yes etdik doo(ð)ru Sadullahýn eve gecenin leylisinde nereden nereye.. haber ayný haber köyde telefon yok ki ordan garaja Konya arabasýna atladýðým gibi buzdolabýnýn üsdünde, yönü geri “ver elini Akþeer” Ýstambul arabasýný beklesem “-üþ sahata anca gelir” yazanede bekleyip duru Yalavaca gidecekler “-gelin hurdan bi araba dutalým” “-biz münübüs parasý veriz” “-beklen on münübüsüynen gelin öyleye” atladýðým gibi taksiye Yalavaca ordan tekrar araba dutmakdanýsa “dah de köye” daha ortalýðýn aðardýðý yok yerler don köpekler büzüþmüþ laf olsun diye havladýlar bir iki “çok þükür uluma yok” ………. “ya da dün defnedildi” euzi besmele “Allah-u la ilahe ……” yukarý çýkdým herkeþ ölgün ölgün ortalýk diniz “hoþ geldin” file deyollar da baþlarýynan gözleriynen halamýn baþý çekkili
soba gürül-gürül bizikinner, halalarým, birkaç da gonþu Osman Çavýþýn Hoca bi de hasdanýn baþýnda Musa inil-inil Kur’an okuyoru
usulcukdan çökdüm o derin sessizliðe bende gömüldüm Musa’nýn soluklandýðýnda herkesden bi “amin” uðultusu sonra yine sobadan ateþ sesi yoðun bir ilaç kokusu
ortalýk aðarmaya baþlamýþ usulcacýk birileri gelip çöküyo birileri fark etdirmeden ayrýlýyo “mallara bakayýn bi!” … sessiz bir bekleyiþ kahredici bir suskunluk Musa “-Sadakallahul azim ……….” …………….. Fatihadan sonra da dua koþdum neçeden sonura Fatma Halam “-hoþ geldin gadýn gardaþým” ………. “-bizikinnerin habarý varmýydý” Asiye Halam “-senin nerden habarýn oldu ay gardaþým” Ümmü Teyzem “-ne zaman geldin” …… “Yalavaca gediyomuþ da “eniþde bi telefon edivi Sadýllah bizikinnere habar edivisin onnar Ýrbem’e habar veriviri” dediydim .. “-demek telefon ediymiþ habarý gelmeden kendi geldi ne var hinci, her sahat her yere araba gakýyo”
“-yanýna var bi” “-boba bak Ýrbem geldi hadi gözlerini aþ bi” “-uyandýrmasaydýnýz” “-narasýn uyumayo” dedem elini belli-belirsiz kaldýrdý avuçladým, terlemiþ üþümüþ, buz gibi
halam ýslak bir bez verdi su vermem için yüzünü sildim ellerini oðuþturdum biraz kendine ðeli(r) ðibi oldu çapýtla su çaygaþþýðýyla yoðurt malý maþatý bir yana;
“ne eksik.. ne fazla hiçbir þeyin anlamý yok herkesin dilinde sessiz-sedasýz doa
derken Dedem gözlerini araladý belli-belirsiz “-ne zaman geldin oðlum” …………
iþaret etdi bir yun yasdýk daha koltuk altlarýndan çekdik uzun oturttuk.. baþýný yünseltdik biraz daha su, bu sefte bardakla baðrýný açarak serinletdik peþgirinen guruladýk üsdünü deðiþdirdik .. “-varsýn üþüsün” deyip pencereleri sonuna kadar açtýk “bi gaþþýk tahrana?”, istemedi “birez yoðurt?” o kadar.. “-boðazýmdan geþmeyoru” dedi emme baya yoðurt yedi ýsrar üstüne biraz daha; sonra biraz daha kendine gelir gibi oldu birazdan caný geçdi yine yoðun sessizlik kesafetini kaybetdi merak ediyollarýdý Ýzmirdeðinneri yakýnlarý da.. uzaklarý da soruldu.. kýsa anlamsýz sorular her soruya kýsa anlamsýz yanýtlar verilen cevaplarýn kale alýndýðý da yoktu
çog geþmedi, sokakdan sürüler geþmeye baþladý dedem gözlerini yarý araladý cama doðru yeklendi beceremedi, “-kimin” “-Sedet’in haralda” dedim, “-Sedetin sürüsü mü var” “-o’na benzetdim” bir baþkasý “-Veli’nin çanýna benzeyo” “-çobaný Sedet’e benzetdim” “-len olum Sedet’de geçi ne arar” “-ne bileyin Dede” biri “-Veli’nin çobanýdýr” “-Veli’nin sürüsü mü var da, çobaný olsun” “-Ala Deli’nin geçisi ona ðalmadý mý” “-haa!... tabi ben bilmeyon” “-Veli yok mu baþýnda” ……….
“-Güney(i)ye mi gediyoru ku” “-valla bilmen” … “-o ðadar dedim” ………. “-o ðadar tembeyhledim bari kendini gurtarana ðadar “-bayamlýk-dan uzak durun” deye … sonra soluk heceler sýralandý “-emme kime deyon” bekledi.. .. “-bi ðulaklarýndan giriyoru ötekinden çýkýyoru” kesik kesik öksürdü.. “-boban da gedip de bi çöðürünen-möðürünen saðýný-solunu çonalayvýmadý ” “-ne bayamlýðý Dede” Fatma Halam “-va! gardaþým deden Güneyinin Arkasýna payamlýk gardý ya” “-hu yaþdan keyri neye kendine ezziyet ediyon ay Dede” yüzüme umutsuzca bakdý …………
gene yorgun.. kesik umutsuz.. “-töbossun hinci onarýn.. dalýný budaðýný eðþer bu ðeçi zavallý görpeler daa kendini ðurtaramadýydý ki gazya(ðý) tenikesine ordan bireþ köpek boku irk de gazyaðýynan garýþdýr da bulayvý findeleri ……….. ya(hut) da……. içine açcýk paçavra doldur, deyneðinen dallara serivi(r) ……….. dur hinci sen becermezsin eþþe(ði) hazýrla da en eyisi ben de geleyin en azýndan tarif edeyin gözümünen göreyin içime sinsin ……..
senin elinden kör eþþek su iþmez valla eyi kine okumuþ, getmiþ varmýþsýn da köyde gala-file edeydin vay senin halýna gargalar bile gülerdin.”
DÝPNOTLAR yönüðeri, yönü geri: arkasý dönük dah de: (yaya, eþekli ya da arabalý) sür, yürü, git diniz: sakin, oldukça sessiz, gürültüsüz an: 2 tarla arasýndaki sýnýr çizgisi An kakdýrmak: aný diðerinin tarlasýna taþýyarak kendi tarlasýný geniþletmek. Sýnýrý zorlamak, boþluðu kendi tarlasýna katmak. Yeklenmek: yüklenmek, kalkmaya yeltenmek, Bari: hiç deðilse, keþke çonmak: birikmek, toplanmak, yýðýlmak, örelenmek, üþüþmek çonalamak: bir þeyin etrafýný bir þeyler toplayarak saklamak,
Çalý Sh: 1395
Sosyal Medyada Paylaşın:
İbrahim Çelikli. Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.