“-geceleyin zifiri karanlýkta bile dama çýkýnca anam dedikleyin “gövyüzünde asýlý yeni galaylý zini ðibi” dýkkatlý bakýnca uzansan dutuvucan üsdüne düþüvüceðmiþ gibi ðeli(r) ay! mubarek oraya sanki senin uçu(n) gondurulmuþ
ya da; höle zabbaha garþý; gölü yarýp da sana ðadar uzanmýþ sanki kucaklaycaðmýþ sarýp sarmalaycamýþ gibi ay ayýn ondördünde ilk akþamdan doðmuþ
ortalýk pamparlak. veya(hu)t da göle düþmüþ bi civa topudur göl gucuklamýþ yavrusunu dünya senin için kurulmuþ,
ve sen hemen o günün sabahý el deðmemiþ, gün görmemiþ güne henüz güneþin yakmadýðý tertemiz kekik kokulu havayý ciðerlerine çeke-çeke baþlarsýn güne oh! güneþin yakmadýðý hava solunmuþ
sabahýn ayazý, serindir, üþütmez canlanýrsýn, kýrýtmaz çok geçmez týnsýrmaya-hapþýrmaya baþlarsýn “-çook yaþa” deyen bulunmaz sadece komþu köpekleri uyandýrmýþ olmalýsýn yüzünde bir uykuya kanmamýþlýk gerneþirsin, off çinizin belin her yannarýn dutulmuþ
daha sabah serinliðinde baþlar güzel bir telaþ kibrit, tuz, akþamdan tavlanmýþ ekmek, hepsi bir yana yeni testi aðþamdan ayazlatýlmýþ, heybeye sokulmuþ ve kafileden birileri er erken vakýt herkeslerden evel yola çoktan koyulmuþ
kestirme eski Taþyol’da sürçülüverecek gibi her adýmýnda düþe-yazmasýna ramak kalmýþ eþeðin nallarý altýnda ezilen yoldaki çiðillerin sesi arada bir dik yamaçlarda yankýlana-durur Payamdaþda, Kolandaþýn altýnda Zýrtlanderede.. belli ki erken kalkýlýp yol alýnmýþ kim? er yatýp uyunmuþ, ova yolu tutulmuþ
kalabalýklaþýr yol giderek ve sen kendi baþýnasýndýr artýk eþeðin arkasýnda, elinde söðüt dalýndan deynek umutla barýþýk kuyruðu yukarý kalkýk “bosti” köpek kah ileride, kah yoldan çýkmýþ kah geride kalýp yetiþme telaþýnda burnu neredeyse yere sürtecek koþmakta, arka ayaðýný kaldýrmýþ, neredeyse devrilecek itoðlu it! illa her taþa, her çalýya siðecek hazýr, bir fýrsat bulmuþ,
yol boyu eðleþmeyen birileri kelek tarlasýna dönmüþ hýþýr toplamaya kökenine saklanmýþ býyýklarý kurumuþ olgunlaþmaya yüztutmuþ birkaç kelek iki tavþan diþinden kurtulmuþ daðyolundan inmekte olan bir-kaç kiþi arasýnda baþka birileri üzerine laf! söz konusu kiþilerin hoþuna gitmeyecek bir yarenlik tutturulmuþ
tatar arabasýyla sebzeliklere bizden önce varanlar elleriyle dokunmadan kökene bostan yolunmuþ “-elle dokanýldý mý acýr”mýþ “-baþýný kesip birbirine sürterek acý südünü alsan da fayda etmez, mideyi burar”mýþ tuz! mübarek daha tatmadan birilerinin içini burkmuþ
yeni baþak baðlamaya baþlamýþ soðan pýrasanýn taze yapraklarýndan sütlenmiþte olsa; ille marul acý da olsa tere, çiçeði götünde sivri büber baharda yatýrýlmýþ domates kökenleri içinde gezinilmiþ pembe-kýraðýlýsý bile bulunmuþ, etek dolusu firenk cýrt ötekinnerden ayrý konulmuþ
köklenen bir yeralmasýnýn kökü, yeni yumrulaþan kumpir bir hapaz fasille on kadar bamýya barnak kadar bi kaç badýlcan sulanan yerlerden çiçeklenmeden temizlik gök! teze soðan, nane, ne varsa pýransa yapraðý yolunmuþ ..
bir taraftan yardýmlaþa çekilmeye baþlanmýþ tulumba kovalar dolusu su verilmiþ karýklara kuyu suyundan yüzlere su çarpýlmýþ ham, çorak toprak suyu olsada “-korkma biþiy olmaz dinlenik”miþ eþþekdeði he(y)bede su! iþmeye Günsüz suyu, aðþamdan desdiynen soðudulmuþ
tekrar çýkýlmýþ Hoyran Ovasýný baþtan baþa kateden yola yol alýnmýþ harman yeri, Kocaçayýr es geçilmiþ, yoldaki yolaklarýn ýslattýðý çamura batýlmýþ.. sudaki gölgeleri engellenmiþ kavak, badem, erik, kayýsý aðaçlarýnýn atarabalarýnýn izi býrakýlmýþ Köyönünde Gaziri Mezerliðine dualar okunmuþ harýmlarýn arasýndan geçen yola sapýlmýþ suyla çalýlýðý ayýran bahçeler arasýna yok! önden gedenner gözden gaybolmuþ,
tekerlek izleri, eþek nallarýna kurban edilmiþ yarma içine koca taþlar döþenmiþ birkaç arabalý geçsin için onca eþekliler düþünülmemiþ ama eþekleri var oradan geçecek hemen herkesin, arabasý olsa da neye, su desdisini davþýmaya þimdi eþekten ineceksin cilbiri eline alýp karþýya geçeceksin eþeði yularýndan çekeceksin sakýn boz eþþe(ði)n inadý tutmasýn kýrmadan yeni toprak testiyi çamurda kalmadan pappayýn teki þanslýsýn, geçen baþka bir eþeðin peþi sýra geçirmiþsin eþeðini, “artýk delikanlý”sýn Allah nazardan saklasýn kendine güvenin gelsin çüþ! denilerek eþek sakinleþtirilmiþ “-afferim len” deye sýrtýna hapazla vurulmuþ
Sülünün Muratýn deðirmen yeri Alamurat’ýn sebzeliði Gaziri Mezarlýðýna samimi Fatihalar! huþu içinde yüz sýðamalar Goca Ðavak Gayalýðýnýn altýndan büngülder Gayabunar Köyönünde, Aþþamelle yol çatýnda birkaç köpekli tollarýn arasýndan Eyvaz, Bozayak, Eyvazýn Murat, Cöbe Osman baðda-bahçedekilere selam verilmiþ kelerler bahça duvarlarýna, çalýlara kaçýþmýþ Söðütlükte “boklu serçe” cývýltýlarý arasýnda yolumuz keskin aðaç gölgeleriyle kesilmiþ gölgeler yol yol yüzümüzü okþayýp geçmiþ Musaçavýþlar, Çevrik Harýmda yeni günün pýrýltalarý gözlerimizi kamaþtýrmýþ yaprak hýþýrtýsý buymuþ Karakayanýn dibinde yeni evli bir delikanlýnýn öldüðü tolun yýkýðýyla hüzne gömüldük ve hiç beklenmedik bir anda karþý-karþýya kaldýðýmýz, bambaþka bir renk Akbük ya bahardan bahara, ya da “-bayramdan bayrama ev sývasýna• Akbükten toprak götürürdük” bük! ak tepecik orasýndan burasýndan oyulmuþ,
bir patikayla Akbükün büküntüsünü dönüp daha tepenin arkasýný görür-görmez sýrta çýkýnca saçlarý uçuran yüzü serinleten bu hoþ yel her zaman esmez bir kemer gibi kýyý boyunca gölü sarmalayan bir baþka yeþil kýndýralar hafif hafif, birlikte rakseden kamýþlar püsküllenip sararmaya baþlamýþlar saz; yapraklarý kurumaya yüz tutmuþ
kamýþlar arasýnda yaban ördekleri batýp, bir baþka yerden çýkmakta “-bu sene garameke bol”muþ, ve ilerisinde hasýr gibi durgun su bu envayý çeþit “mavý” “dünyanýn baþga hiþbir yerinde yok”muþ “oldu bitti, ömür geþdi biz baþga mavý mý bildik ki” iç içe geçmiþ halkacýklarla engin maviliði süslemekten memnun oynaþan balýklar.. “-hadi gene avlýkçýlara bu sene de” gün doðmuþ göl! neyemetmiþ insanýmýza nerde varmýþ.. böyle ova “-saðolsun”, Memo’nun Ferudun göz gararý balýk dolduruvumuþ
balýklarla yarýþmacasýna coþkuyla fýrlattýðýmýz taþlar uçurumdaki çalýlýklara kadar hemen yanýbaþýmýzda bir vazo gibi Belenardýnda Mýdýk Musa’nýn göðeriliði su motoruyla gölden su basarak Akbükte, karatoprakta envayý çeþit yeþil boy vermiþ domatiz, kayýse, yaz almasý, kavak hani “bi gökgörmediðin olu olmuþ" yoldan yanna hendeð eþmiþ, sur! yüksek çelenlerine goya harýmlýðý gorurmuþ,
eþekteki tesdiler elbirlik, indirildi Söðütlerinaltý’na heybeler ýslatýlýp testiler hýfzedildi delikanlýlar seðirdip týrmandýlar yukarýlardan kuru çalý-çilpi toplamaya çok geçmeden bi(r) motorlu kayýk gürültüyle süzülerek yanaþtý en kýyýya çocuklar sevinçli, gençler meraklý, büyükler kaygýlý kum; çakýl taþlarý zabahýn ayazýndan buymuþ
ayaklarýmýz ýslanmadan kucaklanarak kayýða bindirildik özellikle arkaya istif edildik “-sarkmayýn, dýkkat edin düþersiniz” diye endiþeler dile geldi sandýk içindeki kýskaçlarýný açmýþ istakozu merak edenler “-aman ha elinizi böcüye gapdýrmayýn takoz kýsdýrmasýn” diye ikaz edildiler burnundan geriye yiterek kayýðý yanýk tenli bir abi uzun bir sýrýkla, yönümüzü deryaya çevirdi sonra geçip en arkaya dümene geçti bu; “Dýrdýr Mustanýn güççük oðlu”ymuþ,
“öyle ya gari anasý Beylerden Gebiz gýzýnýn gýzý”, nereden nereye deryanýn yüzünde, akraba çýkýldý, kol atýldý, bir daha bir daha motor çalýþtý, irkildik kayýkla sanki denizi þak ediyor gibiydik çoðumuzun hayatýnda, su üstünde ilk var oluþ ilk; Yunus Peygamberi denize atmýþlarda balýk yutmuþ
köydeki üç, motorlu kayýktan biriymiþ Dýrdýr Mustan’ýn kayýðý tur atýp, manevradan sonra Dutlar’a yanaþýldý bir coþkuyla kayýktan atlayýp onca çocuk yarýþýrcasýna boyumuzdan böyük gývrýk, yontuk, bükük taþ basamaklardan týrmanýp Alacainler’e koþuþtuk kimi “gavur mezeri” dedi, kimi “kilise” Gebiz Abi, “bazilika” ne? ne demekse; baya bildiðin kayalar oyulmuþ, “çýkmak neyse de, inmek çok zor”umuþ
kayaya oyulmuþ odalar, bizim evlerden geniþ arkada büyük bir yer daha vardý acaba oraya nasýl ulaþýlýrdý “-ne bileyim nereden, Gavýr Hocasý gelip bura yerleþmiþ zahar duþmanlarýndan sinmek uçu yünseðe yap”mýþ.. yok! “-yok ya(hu) adam buradan dünneye hükmediyo”muþ
duvara oyulmuþ silah, kap-kacak yerleri bile vardý “-Allah Allah” “-gavýr zenatý” “-hinci nerdeee” diyerek hayretlerle hayýflanýldý aklý erenlerce ne! ne tafsilatlar anlatýldý “gavýrýn aklý her boka eriyo”muþ,
neçeden sonra, indik güç bela kayaya oyulmuþ basamaklarý çýkarkenkinden daha fazla sýkýntýlý, “-çoc(uk)lar yumbarlanýsýnýz ha!” iki gözüm iki çeþme, Feride Halam, azarladý gocasýný, beni kucaðýna aldý aklým ebemde, ebemin ettiði dualarda kalmýþtý “kolay ineyin” deye dua etmiþ olmalý, “-al bakalým ebesi, ne varýsa ebende” diye gadýn beni yere býrakdý “-a(ð)lama ðadýným a(ð)lama, Kemal Emmin sana þaka etdi hiþ a(ð)laný mý va! çi(r)kin olusun bak garýþman valla gel! gel bakayýn yanýma” gözlerimi sildi etek ucuna meðerem gözleri yaþlý duran çi(r)kin olurmuþ
sen sanýsýn oðþayarak Ebem, eski çadýr yerindeki daþlardan birini “-hu daþýn hatýrýna” dedi … “-hu daþýn hatýrýna, ýramatlýk bobam, kendi elleriyne(n) ta horalardan yendirdi hu daþlarý daa tol! tol yerimizi hura çevrikledi, taha dün ötüyon gibi aklýmda” .. “anamý topraða vermiþ o sene Bahtiyar’da Bahtiyar nere, Daþevi nere Daþevli Sarýmusalardanýmýþ ýramatlýk, o sene dedi bana, “-hadi oðlaða” taha bi ana ðuzusu, gýz baþýma, deli bi çocuk, düþdüm oðla(ðý)n peþinde adýbellediðin çobannýk anamýn ölüvce(ði) aklýma gelse ya Hatmaca’yý aldý, ne de olsa analýk, adý üsdünde, has-öz ana ðibi olu mu Allah kimseyi öðey etmesin, düþmanýmýsa da kimsenin baþýna analýk vermesin neçeden sonura, içim yandý emmeee, ne fayda nur!... nur içinde yatasýca gabiri cennet olasýca, tüm geçmiþe “üþ gulfalla, bi elhem” okunmuþ
gün ðeldi, onu daa goduk Gayýörenine hinciki buu, Akçeþmenin altýna biri bi yerde, biri baþga yerde hinciki ðibi yazýsý mý var daþýnda evelden bilidim ener varýdým da emme doru, emme yannýþ, okur üfleyviridim hepiciðine, Allah gabil etsin, zatin bi bobama deði, etmiþikene hepiciðine ederdim, yola düzülüp dee varasýya anama gatýn gatýn fazla taa! eve ðelesiye “rahmet okunmuþ”
anamýn mezeri, nasip olmaycaðmýþ öyle ya elinden dutan, alýp geden deyviren olmayýnþa cumay derneðinden okur üfleyvirin onun esamesine, amel tefterine yazýlýrýmýþ Allah gabil etsin; okuduðumuz da elhem, salli-barik galatalarým marýmýþ, ö(ð)redeyim demez de bizi(m)ki sanýsýn mekdep-medirese ðördük, biz hoca öðüne diz çökdük sanki herkeþ benim gadak biliyomuþ
bulamalýðýndan deðil erincekliðinden, “sen nerden okursan oku, o onun uruhuna varý(r) zahar yeter ki her zaman caný gönülden oku” der, öyle de madem herkeþ neye akýþýp geder, mezerdaþýný neye gorlar de(ðil) mi laf! topra(ðý)na bi yüz sürmek yok mu uyuntu, irezil.. kokmuþ!
nere ðedeyin hu yaþdan keyri, nasý bulayýn, hinci eveliki ðibi dað-bayýr dön dolaþ yok ki iki baþ da olsa goyunu guzusu, oðlaðý kedisi, köpeði, tavýðý dedikleyin mal canýn yongasý hurdan huraya gelinemedi mi gelinemeyoru de(ðil) mi nasip böðüneyimiþ, Alla(hýn)n onaraca(ðý) iþde Allah gatýn gatýn ýrazý ossun sebeb oldunuz..” þükür bin þükür! sayelerinde nasip olmuþ
yýlýn yýlýn o ðadak derin herife, “-yahu ha, hurdan binelim iki eþþe(ðe) de, yalan deði(l), hadi anamýnký uzak, Bahtiyarda goca bi aðacýn altýndaymýþ da Bahtiyarda baþga aðaç yok mu, duruyo mu hemi de ne bileyin ne aðacý bulaman daa bilemen deee, emme gakayýn hurdan bi horaz keseyin, bi(r) amin çýðrýþdýrayýn nasip olmadý mý olmayomuþ”..
“hu bobamýn çobannýk etti(ði) zaba(hý)n ayazýnda ellerimi avcýna alýp, hoohlayalak ýsýtdý(ðý), guca(ðý)na basdý(ðý) elimden dutalak barabar seðittiðimiz sýrtýna hopuç edip de okarlara dýrmandýðýmýz kekik süpürke dernediðimiz ye(r)llere gazdý(ðý) çiðdemleri ceplerinde, elce(ði)zinde dolay dolay dolaþdýrpdaa kendi eliynen yedirdi(ði) Akdaða, Dutlara eletivi ha bi” derin de narasýn ay ay gelinimiz.. iþleri güþleri bi omuymuþ
“gýþ çýksýn da bahara” olmadýýý “gelecek sene”, adam kendinikinneri bile marað etmeyoru ki senikinner umurunda mý zati anasýndan emer galmýþ, Kýrkbaþ Gölcük Yaylasýnda’ymýþ gayýnnamýn mezeri, baþ ucunda daþý var mý yok mu gedilse varýnsa bilini mi, bulunu mu haklý emme, nasý gedili(r), nasý gelini(r) bobasý da Erzurum Çakmak Hasdanesinde ðalmýþ” öyle der güna(hý) obalý boynuna emme yalan emme essah, ga(y)ri kim habar etdi, bilen mi var ora nerden yolladýlar, nasý eletdiler, ki; hanký cep(h)eden yaralý ðeldi kim bili(r) kim nerde galdý kim biliyormuþ
seferberlig dee o ðalmýþ dokuz gardaþdan bi öðey gýzgardaþýna, biz onüçden iki dene, bizim gýzýn ha varlýðý, ha yokluðu, benden böyük ya, ha olmadan gedeydi gocadaydý zahýr, arasa-sorsa ha bana bi sa(ip)ap çýksa ya aklýna gelimiydim acaba .. bazý bazý bi aðýt ederin, içim yanarsa “gurbet elde sarýlamadým anama ben saramadým toprak aldý goynuna verividiler beni elin o(ð)luna gadir gýymat bilmeyene düþdüm neydeyin anam da yok bobamda nere gedeyin” ! yeter’ yeter edin ga(y)ri hinci diþim kitleni(r) size eziyet ederin git! a(ð)zýmý aþdýrma hinci” içi galkýnca diþi kitleniyormuþ..
hadi bobasý neyise “-o(ð)lum ha bi eletivi beni Dutlara bobamýn geçi ðütdüðü yellere” deye deye deye nasip böðüneymiþ, aklýma gelmezdi hiþ Allah ýrazý olsun bi deði bin gatýndan” .. “bunarýn hakkýný nerde öderin ben” …. kucaklayýp bindirdiler kayýða gözleri, ören yerlerinde, bir ömür öncesine buðulu bakýþlarý gözleri dolu oðlak güttüðü dolaylarda kimselere sezdirmemeye gayret ederek belli belirsiz el sallayýþý, hâlâ gözümün önünde! ya;? böyle “insan” olunuyormuþ..
motor gürültüsü içinde baðýrarak konuþan, hatta türkü söyleyenler ve elini suya daldýrmak isteyenler üç taþý sacayaðý yapýp bir dýðan “domatiz gavýracan üsdüne yýmýrta gýracan melemen yesin boklu kebab yeme(ye)cekler” su; acýkýnca “ne gediyo”muþ
“-Çakýr Ýmine’nin Tahir adet etti melemeni ünverste de okuyokana Angara’dan geldiydi neydiyomuþuyuz, ne goyomuþuyuz, nasý ðonuþuyomuþuyuz, yazdý-cýzdý ðetdi Allah var, ne yalan söyleyen biz bilmezdik domatizin gavrýlacaðýný üsdüne yýmýrta gýrýlýp da yenil(e)ceni” “-emme de ha” “-get bee domatiz gavrýlýmýymýþ gýý hiþ var gökgörmedikler va(h)” “-aba valla bek ðözel oluyomuþ domatize yýmýrta þeytanýmýn aklýna ðelmez duysam inanman görmedim.. oh! baya yedim yemeden bilinmeyomuþ..”
“-gý aba madem enkini etdin bamnesini, badýlcanýný da do(ð)ra da endeki “türlü” ossun yýmýrtayýnan ben zalata edeyin, üsdüne de çökelek ekelim herkeþ bi “cingen aþý” yesin Ümmet-i Müslüman obal da boynunuza yen! pýransa çomacýna talim etmeyin” “-hincikinner bö(y)le seviyo”muþ,
“-o ne gýý va?” “-maþþallah-subanallah “in dibinden, inek yüðrüldüðünden” habarýnýz var anam geet garý ðýsmý gezenti mi, uzak durcan garý ðýsme gýçýnýn üsdüne oturu(r) vardýðý yerde “lök gibi” duru(r) biþiy sorulmadan gonuþmaz üsdüne ilaf geli(r)se de.. iki kaleme o ðadak.. biz öyle gördük, öyle belledik öyle biliriz.. þükür emrine esgiden garýlara bi Okarý Çeþme vardý da herkeþ her þeyi ordan bilidi, hinci? ben sen o! herkeþ “medeniyet tarlasýnda seðidelek” geçiyo(r)muþ..
böyük-güçcük varýdý çeþme bollaþdý bi Macar Odasý varýdý gakdýlar dutdular bi gayfa olmadý bi gayfa da(h)a durduk yerde bi de almalýk gardýlar ovaya bi ova yolu edividiler, olca(ðý) bu böyük güçcük garýþdý gayfada ikiykene, üþ olunca barabar herifler de gýybete durdular böyük güçcük; mencilis filen galmadý damatizi gavýrýp da yýmýrta gýrýlý mý gý va! ged aman ged bee, netceklerinin þaþdýlar gene hu yaþýma ðeldim böyle iþ görmedim..” “-gýýrýlýyomuþ”
“gayrak taþýn üstünde ataþa verdiler çýtýraklý çalýyý orta yeri nassý duman gapladý gýý, alaf dersen dam boyu, Sadýllah ataþýn üsdünden atllatdý cümbür-cömat çoluk-çocu(ðu) töbe.. töbee ataþýn üsdünden atlayýnca spor! cimilasdik oluyomuþ..”, ..
“-közleri eþeleyip de gýzgýn daþa balýklarý temizlemeden bile yatýrdýlar üsdüne köz hüðdüler, va(h)!! ýccýk sonura alaçið demeden gapýþdýlar guyru(ðu)nun yandan derisini dutup galdýrývýrýyon çýkla et, gýlçýk-mýlçýk, hakgetire üsdüne de Mýdýk Musanýn baðdan goruk þýrasý, büber, domatiz, sovan barnaklarýmýzý yalaya yalaya yedik çýðrýþ-baðrýþ seyralýk etdik.” piknik? pik nik valla bek eyi oluyomuþ.” …
kayýkçýnýn çýraðý bize sýrtüstü yüzüþünü seyrettirdi bizden oldukça ileride -boy verdi - epey sonra, adeta zýplayarak bir baþka yerden su yüzüne çýktý garabatak gibi büyüklerimiz bizimkileri “ilerilere getmen” diye azarladý çýrakdan altda galdýk nayeti va! “kimler kimler” boðulmuþ
ebemi kuma gömdük, yüzüne gölge gerdik kýyýdan topladýðýmýz gayrandaþlarý suda sektirdik birileri (tabi herkeþ kendi çocuðuna) kocaman taþý “commp!” badak suya atana terslendi misafir çocuklara bir de agama kimse bir þey demedi daþýnan oynamak mekruh daþ!? ayýboluyomuþ
Daþevin garþýsýnda Tekdutlara varmadan daha söðütlerin altýnda neþeliydik hep bir arada göle gitdik çoluk-çocuk çoklarýmýz ömrü-hayatýnda i(l)k diba Alac(a)inneri ðördük ataþ üsdünden tünlüdük yýmýrtaya domatiz gýrdýk seyralýg ettig, seðirtdik yedik-iþdik ik diba iþe-kayda boþ verdik iþde öylesine; bi ðün geçirdik neyimiþ piknik (st)cik cik” cik n’olmuþ, nolmuþ!
birilerine göre de “gökgörmediklik” “varsýn olsun” keyfetdik sanki kýyasýlar çatlasýnnar” oh! kim kiyasý oluyomuþ
“sefamýz olsun..ömürde bi(r) biz de yan geldik yatdýk, çamýra batdýk Daþevinin annacýndaydýk adamlar gayanýn yüzüne ev yapmýþ Akbükün daha ilerisi de varýmýþ ik diba iþ-iþlemedik ömrü hayatýmýzda domatize yýmýrta nerden bilceðdik okumaya gedenner mamir olup gelenner olmasa iþ-gayýt bi yanna ha bi de yarýn iþlenivisin dövletimiþ ataþdan atlama biz de atladýk geþdik.. Allah dövletimize zöval vermesin mamir olmak varýmýþ ha!” melemeninen piknik ömüre ömür gatýyomuþ
DÝPNOT kýrýtmak: üþümüþlük, büzüþmek, hareketsizlik sürçmek: elde olmadan kaymak, düþeyazmak siðmek: iþemek temizlik: semiz otu yarma: yol v.b. yarýlarak açýlan ark, su yolu büngüldemek: pýnar kaynaðýnýn taþarcasýna dipden gelmesi, bünk/büng diye ses çýkarmasaýndan kaynaklanýyor olmalý, yerden kaynamak, çýkmak, hareketlilik yol çatý : yol ayrýmý, makas, sapak • kasdedilen odalarýn badanasý
belen: tepecik, küçük tepe, ardýna dolaþýlan, tepesinden yol geçmeyen çilpi: çalý-çýrpý, aðaçcýk, kuru dal, çer-çöp böcü : böcek, buradaki kasýt istakoz takoz : istakoz þak etmek: ikiye ayýrmak yýlýn yýlýn: senelerdir, çok yýllardan beri, birkaç sene alaçið: henüz tam anlamýyla piþmemiþ hak getire: ne arasýn, yok boy vermek; su içinde dik durarak suyun derinliðinin ne olduðu hakkýnda diðerlerinin fikir sahibi olmasýný saðlamak gayrandaþ / kayrandaþ : kayran/kayrak taþ : düz, kenarlarý ovalimsi, kaygan, pütürsüz, yassý taþ, genelde çakýl taþý, kayrak : kenarlarý kýrýlmýþ yassý taþ olmalý kiyasý: kahyasý, kiyasý olmak; iþlerina karýþmak, burnunu sokmak, gereðinden fazla ilgilenmek.
Sosyal Medyada Paylaşın:
İbrahim Çelikli. Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.