Bükten gelmiþ ak toprak ardýç aðacýndan merdivendeki helkelerde bulamaç , duvarlara sürülür gollarýný çemremiþ, dizliklerinin altý çýplak yüzüne-gözüne bulamaç bulanmýþ çilþekeþ kadýnlarca bez parçasý bulamaca bandýrarak bezenir ak topraðýn akýna isli ‘gözarasýndaki’ her aðaç ve ise bulanmýþ kamýþlar
bahardan-bahara duvarlar suvanýr içeriler tepserinceye ðadar evin altý-üstü çýrpýlýr döðülür deyneklerle kilim, çul, keçe hasýr, döþek, yorgan þilte bir güzel elden geçirilir yaygýlar , yazgýlar havalandýrýlýr odalar çinil-çinildir.. toprak kokusu genizlerde
baharla, bayramlardan önce harmandan kalkýnca asvaplar yunur üstler deðiþtirilir çocuklar “cýbýl ” olur bebekler cýp-cýp su dökünülür hamam yapýlýr
yolmadan önce ekmekler direklenir harmandan sonra; “-gýþ hazýrlýðý, eþgi bir yandan kara erik kabýðý soyulup gurudulur hoþaflýk alma, armýt kaký kayise þak edilip ayýklanýr gýliði
sovan-kumpir , fasille, badýlcan, bamiya gurudulur emme ille noldum-öldüm un-bulgur keþkeklik yarma , çorbalýk tar(h)ana-göce , niþasta, keþkeklik, bir de turþu
turþu deyinçe badýlcan turþusu badýlcan turþusu için illem de sirke fesliken, karanane-sarýmsak büber, gök firenk, bostan tuzlu suyla da kurulurdu sahi turþuya nohut hadi neyse de çörtük neyye gonulurdu
salkýmýyla üzüm, çapýtla gýþ keleði toprakda sökülüp yengattan topraða pýransa gömülür ne gadak dayancak ki
yaz boyu deriye peynir, yaðlý dolaz, çökelek haþhaþdan yað çýkartmak gerek çalý, odun-kütük ýsýnmaya, tandýra kes-tezek saman, arpa, küspe , kýrma, hayvanlara yem-yeyecek
göçmen kuþlar göçmeden yapraklar dökülmeden sabahtan iþbaþýna gidilmeli hem de “garga bokunu yemeden”
RESÝM DE KARAKAYANIN ALTINDAN AKTOPRAK ALINAN BÜK’E DÖNÜÞ YOLU GÖRÜLMEKTEDÝR Çalý Sh: 1294
DÝPNOT bük: dönemeç, burun, çýkýntý, viraj akbük: göl kýyýsýnda, Karakaya’dan sonraki ak topraklý dönemeç bulamaç: badana için hazýrlanan, sulandýrýlmýþ ak toprak dizlik: diz altýnda lastikle büzdürülmüþ basma don, iþlik bandýrmak: bir þeyi sývýya batýrýp çýkararak sývýdan bulaþtýrmak gözarasý: tavanýn alt yüzü sýva (kasdedilen badna) yaygý: yere yayýlan çul, halý vs. kullanýlacak olan döþek, yorgan vs. yazgý: yere yazýlan (serilen) hasýr, keçe, kilim, çul, halý vs.
cýbýl/cibil olmak: çocuklar için yýkanmak, çimmek cýp-cýp: bebekler için oynayarak yýkanmak direklenmek:duman için yükselmek, eþya için üst üste yýðýlarak ekþi: salça kak: hoþaflýk elma-armut kurusu kýlik: çekirdek kumpir: patetes yarma: çorbalýk, keþkeklik buðday yarma : buðdayýn ýslatýlarak dövülmesi ile elde edilen çorbalýk göce: çorbalýk, kýrýk buðday bostan: hýyar, salatalýk küspe: yaðý alýnan haþkaþýn sýkýþtýrýlmýþ posasý
Sosyal Medyada Paylaşın:
İbrahim Çelikli. Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.