Bu hikayeyi bilmeyen var mý acaba?
Anne,baba,çocuk ve Büyükbaba....
Ýhtiyar hayat gereði oðlunda kalmakta
Oðul babayý,kendince korumakta
Gelin ki bu hikayenin baþ kahramaný
Çektirir babaya vermez amaný
Ýhtiyar yaþý gereði elleri titremekte
Elinde ne varsa yere düþürmekte
Kýrýlan tabak ve bardaklara kýzmaktalar
Yýðýlan hesabý haneye yazmaktalar
Yeter artýk dedi gelin,býktým babandan
Utanýr oldum elden,günden, yabandan
Düþünen oðul çareyi bulmuþ anýnda (!)
Ayrý sofra konulur,ne iþi var yanýnda
Hele birde tabaklar olursa tahtadan
Bütün mesele kalkardý öylece aradan...
Bir kütüðü iþleyip,oymuþ derince
Býrakmýþ odunu, tabak þekli verince
Zorlu günler böylece gelip geçmiþ
Dede,yemeði ayrý,suyu ayrý içmiþ
Bu duruma torun anlam veremedi,
Dedeyi sofrada neden göremedi?
yaþanan olaylar üzerdi torunu
Nasýl eder,nasýl çözerdi sorunu
Kadýn,kocasýna baðýrmýþ bey,gel hele
Yavrumun elindekiler de ne öyle
Çocuk oturmuþ yere,tahta oymakta
Birini býrakýp,öbürünü koymakta
Anne-baba þaþýrýp bakmýþlar çocuða
Alýndaki terler dönmüþ boncuða
Beklenen sorularý beraber sormuþlar
Býçak ve tahtayla ne yapmaktasýn?
Niye o tahtalarý öylece oymaktasýn?
Küçük yavru vermiþ o güzelim cevabý
Sizlerde yaþlanýnca bu tabaklardan yersiniz
Beðenince bana bol bol dua edersiniz...
Anne-baba verilen cevaba þaþýrmýþlar
Piþman olarak,koþup ihtiyara sarýlmýþlar
Selim ADIM