Zeyn II
güz’ün yangınlarında sararıyor yapraklar
güneş battı batacak ufuk hüznü karıyor ah zeyn sevda boş beşik ve çatlamış topraklar umut hepten tükenmiş vuslatsa yakarıyor güz’ün yangınlarında sararıyor yapraklar irkilir sesinle gök, bulutlar çekilince yağmur yağar saçına toprağa kokun siner göç yolunda sevdaya hasretin eklenince yüreğime dokun zeyn belki sancısı diner irkilir sesinle gök, bulutlar çekilince zaman beyaz küheylan aykırı düşlerimde savurur yelesini uçsuz bucaksız kırda ’mutluluk kibrit çöpü’ anlık gülüşlerimde yürek anız tarlası ateşe ver bozkırda zaman beyaz küheylan aykırı düşlerimde efsunlu dudağınla öpsen yanaklarımı kelebekler uçuşur kalbimin otağından sebil düşlerine Zeyn dağıt sunaklarımı kurtulsun sevinçlerim sensizliğin ağından efsunlu dudağınla öpsen yanaklarımı münzevi türkülerin yüreğime dokunsun eylül gecelerinde gözlerime mum düşür sensiz geçen her saat ömür sâlam okunsun böyle bil böyle yaşa sensizken ateş üşür münzevi türkülerin yüreğime dokunsun lal dilim kerpiçleşmiş gam faslı artık yaşam öl dersen öleceğim sevdanın yollarında sensin benim tek korkum ve bitmeyen karmaşam azrail can alırken olsaydım kollarında lal dilim kerpiçleşmiş gam faslı artık yaşam iltica et kalbime öyle yabancı kalma eflatun akşamlarda sevdamız baharlansın bitsin artık hasretin Zeyn günahımı alma sevdanın ateşiyle varsın dünya harlansın iltica et kalbime öyle yabancı kalma Ahraz |