MüphemŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Sen kerbela çölünde düşen kanın sahibi
sen Nehirleri yaran yüce şanın sahibi sen öldürüp dirilten köhne canın sahibi sınandığımız yeter kopsun artık kıyamet
büyük saltanatım var dünya denen bu handa
cinler süvarilerim şeytanlar da piyade rüzgar benim emrimle yakar yıkar bir anda bin bir lisan bilirim kurt kuş emre amade büyük saltanatım var dünya denen bu handa Meryem’ in dudağında kelamıyım tanrının ol dersem oluverir gerçekleşir her istek kalbinizin dağında kabusuyum sanrının öl dersem ölüverir adınız kalır bir tek Meryem’in dudağında kelamıyım tanrının sus sürülmüş dilime içime akmış yaşlar dinmemiş hiç gözlerim çağlamışım kaç asır korkulu sanrılarım ve bitmeyen telaşlar yürek gayyada yanmış ağlamışım kaç asır sus sürülmüş dilime içime akmış yaşlar kavmim sırtını dönmüş ve bir asa kırılmış hak kelâm dile gelmiş turi Sina dağında gökte yıldızlar sönmüş ay ikiye yarılmış yontma taşlar devrilmiş rüzgarın dudağında kavmim sırtını dönmüş ve bir asa kırılmış dile gelirsem şayet kanla beslenir toprak güneş batıdan doğar, gün geceye darılır gerçekler ömrümüzden dökülür yaprak yaprak suya yazılır kader su ikiye yarılır dile gelirsem şayet kanla beslenir toprak müphem bir sancı tutar sallanır tüm kainat cüzzamlı dudaklardan bir ah çakılır göğe hak ki yerini bulur tüm zulümlere inat zahiri şirret hayat bir gün takılır göğe müphem bir sancı tutar sallanır tüm kainat dil aciz yürek suskun gözlerim an dokuyor günahkarım ezelden kalakaldım arafta söz yitik lisan harap ellerim kan kokuyor sevda bu yana düşer vuslat öbür tarafta dil aciz yürek suskun gözlerim an dokuyor toprağa ayak vursam fışkırır birden zemzem uzak dursun vesvese arındım günahlardan cennet sizlerin olsun gönül almaktır elzem kurtulurum elbette ben de bir gün ahlardan toprağa ayak vursam fışkırır birden zemzem zahir; belli şirret;huysuz, kavga çıkarmaktan hoşlanan, gayya;Cehennemde bulunduğu varsayılan bir kuyunun veya derenin adı. müphem; belirsiz Ahraz |
Var ol bariş