anka
an
melodisiyle gürlüyorkendi çekiş ki topuzunu tutmuş kalenin kapısı haydarını bekliyorkendi vahşetlere vurulan gürz sessizliğin manşetini basıyorkendi dinmiyor pervazdaki bakışlarımın şıpırtıları biliyorum bir damlası yok oluşların sen tadını aldığım ayna söyle neden oturmadan oturuyorum burada ve buraya bir nokta konulmuş nokta’sızından hiç kere devam eden ne hep sıvaz hep sıvaz elin mahzenden uzanmış şarabınla bu dem ve nemin şartı edatını kevgirinden geçirememiş finalinden annem çıkarken babamın kaybı böylesi bir acıya sevindirik doğum ka |
Şiirde yaşayan duyguları duyarak yazmak yüce gönül işidir…
Beğendim.
………………………………. Saygı ve Selamlar…