Tutkumuz
Öyle sarılırdık ki biz seninle;
Ruhlarımız da karışırdı nefeslerimizle birlikte. Ölüm karası saçlarında boğulurdu sinem. Yalnızlık, karanlıklara kaçardı bizi gördüğünde. Nasıl da koklardım tenini, yavan kalırdı diğer tüm hazlar. Öylesine tutardım ki elini; aşıklar utanırdı. Gölgelerde soluklanırdı bize yaklaşmaya çalışanlar. Kavururdu tutkumuz bizi de, Cehennem alevi gibi... |