Habersiz
Kaç kum tanesi intihar etti,
Zamanın yürüyebilmesi için. Senden ayrı, kavuşmayı beklerken. Onlar gibi düşerken bir kaptan bir kaba, Dökebilsem sevdamı bir kalpten diğerine, Doldurmaz, dersin dipsiz sevdamdan habersiz. Dilim kelimeler ararken senin için, Zihnimin tozlu raflarında, Aldanırsın sessizce çırpınan, kifayetsiz Seni anlatmaya çabalayan birkaç kelimeye. Yetmez, dersin yüreğimdeki beyitlerden habersiz. Hasret kışına gebe bir baharda, Sevdim seni, taş tutmuş kalbin son çırpınışlarında. Senin güzelliğinin uykusundayken doğa, sessiz Geçerken suretin benliğimden adım adım, Bitmez, dersin izlerinde açan çiçeklerden habersiz. Yokluğunun çorak topraklarına, İndirsen yağmur gözlerini, Süzülsen çatlaklarından sensizliğin, Aşka dair üç gözyaşı döksen benim için, sebepsiz Düşse özlemine beklerken seni cemre cemre, Dinmez, dersin sana susamış hasretimden habersiz. Çalsam Lokman kapısını, Dilesem, merhem diye ab-ı aşkı, Kan damlayan kabuk bağlamış yaralarıma, Dermanın der yar elinde olma, ümitsiz Damarlarımda akarken sen katre katre, Sarmaz, dersin aşkının açtığı yaradan habersiz. Duysan ya beyitlerimi bir nefes durağında, Koklasan çiçekleri benliğimde, attığın her adımda, Doğsa ya gülüşün hasret kışına, Sarsan yüreğimi ellerinle yaralı çırpınışlarında, Gözlerim gözlerinin sınırında buluştuğunda, Kurtarsak ya bütün kum tanelerini, Yürüyen zamandan habersiz…. |