KARANLIK
Karanlık...
Gönlümde bir ses... Aşk kokusu var bu yumuşak havada beldede. Tatlı bir rüzgâr esiyor bedenime elvan elvan. Ve bir ses yankılanıyor şimdi kentte. Bir lahutî sâdâ bürüyor şehri, kulaklarımı âniden. Vakit gece... Bekliyorum. Yalancı sevdalara kapılma endişesi taşımaksızın. Bu durakta. Sonsuzluk özlemiyle çarpıyor gönlüm. Yürüyorum arkama baka baka bu yolda. Yüzüme varan hafif bir nefha ve ben müteheyyiç Savrulan saçlarımı toplayıp dikiyorum gözlerimi ufka Bir on dört zaman evvelini Düşünce ufkumu hayal denizine Salıyorum gemilerimi bu gecede. Arıyorum Senden bir ışık, sadece bir ışık... Denizin dalgalarına bırakıyorum beklentilerimi Ve sen... Ağlayabilsem keşke senin için gece gündüz. Şu dalgalar gibi coşsa kalbim her lahza. Karanlık... Geceyle özdeşleşen bir mevhum... Sensiz geçen yürekler gibi Yapayalnız ve biçare Dokunsan o pâk ellerinle. Aydın olur hep ley-i derunum. Karanlık... Aynı gözlerinin büyüsü gibi sade. Vakit gece... Ve sabaha daha çok var. Bu serin gecede güneşimsin benim sabahki doğana dek. Yüreğimi ısıtıyor sıcak hayalin. Karanlık... Soğuk camlarda bir siyahlık Bekliyor beni bu durakta. Sensiz Ve sensizliğin girdabında bu meçhul rıhtımda. Yalnız olmadığımı biliyorum. Bırakmadığını kalbimin ipini Ay ışığı vuruyor sanki gözlerime Nurefşan gözlerinden. Gonca gül ve şebnem Seven ve sevilenin buluştuğu nokta. İlhan KAPLAN |
Muhteşem!
Saygılar efendim...