isimsizoturuyorum.... sana yazıyorum yine bir yudum çay alıyorum boğaza karşı sensiz martılara simir atıyorum sonra vazgeçip karanfil atıyorum. bir duman çekiyorum içime nefesine gizli bir öpücük konduruyorum siyah bir mont üstümdeki kar taneleri saçlarıma taç yanımda boş bir valiz yalnızlık... gönülde gizli bir yara ne anlatabildiğim ne anlaşabilecek sabaha karşı gördüğüm bir rüya her gülüş bir cevap her cevap bir hüzün son sözümü söylemiyorum... dudaklarımda yarım kalan bir buse ellerimde yıllardan kalan kelepçe ve o tenindeki cennet kokusu... duygularım gelin olmuş yare duağındaki telleri alıp saklıyorum sonra bir dilek tutup seni diliyorum belinde al bir kuşak.... |