Nefes
Al inceden kağıda yaz şöyle kara kara
Dünya umut dünyası sabaha yokum Kime borcum varsa hoş gelsin alsın hemen Hemde karın doyursun sabaha yokum İçimde çığlıkların her bir ucu kırık Yerden göğe gerilmiş nefesim kabarık Artık beni dinlemez oldu kupkuru sırık Efkârlı gidiyorum sabaha yokum Ayağımın altına aldım bütün taşları Yağmur suyu sulasın ateşli bakışları Harmanım başak başak sevdamın nakışları Yıldızları yakıp uyu sabaha yokum Taze meyveler gibi düşümde yeşerttiğim Hayalimde binbir renk salkım salkım sevdiğim Nerde olursa olsun hasretle beklediğim Cennetlere yaz gelsin sabaha yokum Karı erimiş dağın suyu çağlayıp akar Gözü kör olsa bile kalbim yüceden bakar Cennet bulamayanı ateşler zâlim yakar Borcu harcı ödedim sabaha yokum Kırkılı kalabalık çarşının pek tadı yok İnsan sümelerinin asaletli adı yok Hon dererek vardığım akşamın muradı yok Sarraf altın almıyor sabaha yokum İki metre kumaşı saracak cana baktım Köprüden geçer geçmez güne güneşe baktım Her dilde okuduğum süslü kitaba baktım Şerde de hayırda da hayır sabaha yokum Kimi helleledimse o aldı ben hep verdim Mahşerin ortasına yünlü halılar serdim Göz ucumdan kaydırıp boşluğa attım derdim Şen şakrak mutlu Mesud sabaha yokum Pervanesi olmayın ışığı çok dünyanın Zerzebil cahil heba kurur suyu Derya’nın Hak rızasından başka âşk yoktur âlemi Han’ın Bağım bostanım benim sabaha yokum. |
Yüreğine emeğine sağlık usta
_____________________________Selamlar