Tanıtım Yazısı
Sovyetler Birliği'nin çöküşü sosyalizmin öldüğü anlamına mı geliyor? Eğer öyle değilse geleceğin sosyalizmi hangi ilkeler üzerinde yükselecek? Latin Amerika deneyimi, sosyalizmin geleceğine dair kuramsal tartışmalara nasıl bir katkı sağlayabilir?
D. L. Raby, bu sorular ekseninde, tüm dünyada çağdaş sol hareketler için esin kaynağı olan Latin Amerika'daki devrimci hareketliliğin ayrıntılı ve titiz bir çözümlemesini yapıyor.
Küba ve Venezüella başta olmak üzere kıta ülkelerindeki devrimci hareketleri tarihsel ve çağdaş özellikleriyle inceliyor. Hugo Chavez, Fidel Castro ve öteki devrimci önderlerin başarılarının kaynağını eğiliyor.
Bu hareketlerin kendine özgülüklerini ve kıtasal ortaklıklarını irdelerken, Latin Amerika hareketini Sovyet deneyiyle karşılaştırıyor, Holloway ve Negri'nin otonomist tezlerini ele alıyor ve 21. yüzyıl sosyalizmine dair kuramsal önermelerde bulunuyor.
"Medyanın eseri olan yalan dağlarını yerle bir eden kitap."
Tarık Ali
"Çağdaş sol hareket için yararlı dersler içeren Latin Amerika'nın devrimci gelenekleri ve deneyimi üzerine titiz bir inceleme." Richard Gott
(Arka Kapak)
İçindekiler
Dogmatik OrtodoksluktanRomantik Antikapitalizme
Sözde Demokrasi ve Özde Demokrasi:
Ya da Liberalizmin Karşıdevrimcileşmesi
Tartışmasız Kabul Gören Yargı ya da Totoloji Olarak 'Liberal Demokrasi
Demokrasiye Alternatif Bir Bakış
Liberalizmin Siren Şarkısı
"Geçişbilim" ve Yeni Ortodoksluk Neoliberalizm ve Batı'da
Uzlaşma Politikasının Derinleşen Krizi
Latin Amerika'da
Demokratik Alternatiflerin Doğuşu
Sosyalizm ya da Halk İktidarı:
Kökenler: Küba Devrimci Geleneği
1959: Zafer ve Coşku
Değişen Gelişme Stratejileri
Demokrasi Meselesi
Önsöz
Bu kitap, yıllardan beri üzerinde çalışmakta olduğum bazı fikirleri biraraya getiriyor; ama her şeyin üzerinde, günümüzün 'küreselleşmiş' neoliberal dünyasında sol ve ilerici halkçı hareketler için ileriye doğru bir yol bulma arayışlarına bir cevap vermeyi amaçlıyor. Burada ileri sürülen tezlerin odağında Latin Amerika, özellikle Küba ve Venezüella yer almakla birlikte, bu tezler, dünya ölçeğinde bir anlam da taşıyor. Latin Amerika'ya, her zaman, mesleki, hatta kültürel olmanın ötesinde siyasal bir ilgi duymuşumdur. Bir dizi nedenden ötürü, bu kıta, en orijinal ve canlı halkçı hareketleri üretmiştir ve üretmeye devam ediyor. Bu nedenle de, Avrupa, Kuzey Amerika ve başka yerlerde daha iyi bir dünya için mücadele edenlere esin kaynağı olmayı sürdürüyor. Benim görüşüme göre, Küba devrimi, bütün hatalarına karşın, dünyanın herhangi bir yerinde sosyalizmi kurmak amacıyla bugüne kadar yapılmış en ileri hamleyi temsil etmektedir. Ancak bu durum, Küba'yı, hem savunmayı hem de eleştirel bir analize tabi tutmayı daha da önemli kılıyor. Bu analiz, aynı zamanda, bu küçük ada devletinin, nasıl olup da bu kadar çok şeyi başarabildiğini ve dostları yıkılırken ayakta kalmayı başarabildiğini anlamak açısından da büyük önem taşıyor. Venezüella'ya gelince, İngiliz medyasında Latin Amerika'ya ayrılan yer içindeki ağırlığı, onun konuya ilişkin önemini açık hale getiriyor; ne var ki, bilgi kaynağı olarak kitle iletişim araçlarına güvenenler, bu ülkede halen yaşananlar konusunda, benim olumlu olmaktan öte coşkulu ve duygusal yaklaşımıma bir hayli şaşıracaklardır. 6. Bölüm'de Şili ve Nikaragua'ya ayrılan yerin kısalığı, kitabın ilgisini, her şeyin üzerinde başarılı devrimci süreçler üzerinde (her ne kadar, üzücü bir şekilde sonlanmış bu süreçlerden çok şey öğrenmek mümkün ise de) yoğunlaştırmasından kaynaklanmaktadır. Aynı şey Portekiz için de geçerlidir, ancak tartışmayı Avrupa'ya taşıması açısından bu sürece biraz daha fazla yer ayrılmıştır.
Ulaştığım sonuçlar (ihtiyatlı biçimde de olsa) iyimserdir: Açık bir siyasal perspektifle, yeni, dogmatik olmayan halkçı bir Sol doğmaktadır. Bu yeni Sol, yukarıda adı geçen deneylerin (ve diğerlerinin) tümünden, ama en çok da, Küba ve Venezüella'dan ilham alıyor. Bu ülkeler, halkçı direnişin dev enerjisi, nihai olarak siyasal iktidarı ele geçirmeye yöneltilebilirse, başka bir dünyanın mümkün olduğunu gösteriyor. Devlet kapitalist küreselleşme tarafından zayıflatılmış olabilir, ama yitip gitmiş değildir ve bu yitip gitme konusundaki illüzyon, gerçekte neoliberal gözboyacılığın bir parçasıdır.
Bir ön uyarı daha: Hem başroldeki aktörlerin kendi ağızlarından konuşmalarına izin vermek için hem de, Anglosakson dünyasında gözden kaçırma eğilimi olsa da, bu ülkelerde geniş kapsamlı birçok yaratıcı çalışma üretildiğine olan inancımdan ötürü, kitapta Latin Amerikalı ve (Portekizli) kaynaklara ağırlık verdim. Bu yazarların anlatımlarını doğruluğuna inandığım biçimde aktarmak amacıyla İspanyolca, Portekizce ve Fransızcadan tüm çevirileri (aksi belirtilmedikçe) kendim yaptım.
D. L. Raby
daha fazla
Yazar: D. L. Raby
Yayınevi: Yordam Kitap
ISBN: 789944122245
Sayfa: 362s.
Boyut:
Kapak:
Tarih: 1905
Kağıt Tipi:
Raf İstatistikleri
Okuyacağım: 2 kişi