Daðýnýktý saçýmýz, baþýmýz yerdeydi, aðlýyorduk
Deli gibi kavgadan çýkmýþken
Dolunayýn sýrýttýðý ayaz bir geceden düþtük þubata
Deþarj olacaðýmýzý sandýk
Dünleri sayarak takvim kâðýtlarýný yýrttýk
Daraltsada bizi özlü-sözlerden gözümüzü ayýrmadýk
Düþünmek anlamsýzdý biliyorum
Deþmekte öyle geçmiþi
Eksik ne çok yanýmýz vardý birbirimizden
Eksilirken anladýk
Egzantirik bir aþkýn kavþaðýndayken
Esrik bir tabeladan düþtük marta
Eriyerek kaybolacaðýmýzý sandýk
Esir düþen bedenlerimizi gömdük topraða
Emin olmadan hislerimizden, dirilticeðimizden emindik
Eyvallah demek anlamsýzdý biliyorum
Eþlik edemediðimiz hayata
Fýrtýnanýn savurduðu hayallerimizden
Ferâgat ettik böylece
Faydasý olmayan yaþanmýþlýklarýn denizindeyken
Flu bir kaç þiirden düþtük nisana
Farkedileceðimizi sandýk balýkçý teknelerinden
Fýrtýnaya yakalanan yüzgeçlerimizi çýrptýk ölesiye
Fýrsat verilirse yeniden tutunacaðýmýza emindik
Firâr etmek anlamsýzdý
Fazla diline hakim olmadýðýmýz þehirlere
Geceleri çetindi öksürmeler
Geçer diyerek kaç sabýr dizdik tesbihimize
Geleni-geçeni olmayan vadilerin patikalarýnda
Gergef iþleyen kýzlarýn emeðinden düþtük mayýsa
Gerilen kasnakta emek olacaðýmýzý sandýk
Göznurundan sýyrýlýp beyaz çarþaflarý kana bulayacaktýk
Güç yetiremeyeceðimizi bilmek yetmedi
Gagasýnda ayrýlýk besleyen
Göçmen kuþlarýna özenmek kadar anlamsýzdý
Gard olduðumuz nefeslerin haykýrýþlarýna kulak asmak