Ah Gelilâ
Ben þimdi susturuyorum kendimi
Elden ayaktan düþmüþ yüreðime batýrarak hasreti
Meçhule doðru öteliyorum kimsesizliðimi
Avâre bir yalnýzlýðý koynuma alarak
Öldürmeyen kederlere sarýlýyorum
Dilimden hep ayný türkü kurtuluyor
Yalýn ayak kaçarken bu þehirden
Üryan bir yokluða büründü ruhum
Vazgeçtim sanma senden Gelilâ
Sevgini, canýmýn dibine koydum!
Diyemedim Gelilâ
Diyemedim ne yere ne göðe
O’na doðru hazýrladým sonumu
Adýný unuttuðum kaçkýn göç/ebeler elinde
Öznesi savruk intihar mektubuyum
Daðýnýk þiirlerin hikayesinde
Kaybolmuþ çocuk gibiyim bu günlerde
Elin memleketinde!
Varsýn, hiçbir þifa iyileþtirmesin kalbimi
Ve hiç bir þair toparlamasýn savurgan halimi
Yüreðimdeki koygun acý þahit olsun ki
Üþüyen duvarlarýn sessizliði kadar duymayacaksýn sesimi
Duyamayacaksýn beni
Konuþsam dayanamazdýn
K’ârsýz kelimeler bölerdi uykunu
Ve hiç bir satýr anlatamazdý duygunu
Çiçeklerin boynunu eðmesi ile naçar kalýrdý ellerin.
Yüzüme yerleþen tebessümü sýnama
Hayatýma sebep olan hiç bir canlýyý kýnama
O kara gözlerin Gelilâ
Ah “beni benden alan o gözlerin”
Hep bir u’mutsuzluða aðlar, bilirim!
Simdi yangýnlarýn ortasýna düþmüþ yüreðimin kopmadan kýyameti
Bilinmeze yolcu olmanýn tam da vakti.