baharý yoksun dikenler batsýn
yüreðini bir yelkenliye koyup gönderenlerin
kýzýl bir maziye gömülsün leþleri
deniz köpürsün suratlarýna
lime lime olsun bedenleri
kýzgýn çöllerde akrepler soksun gözlerini
kin nefret dediðin nedir ki
az bu yýlanlara sövüp saymak
kalbim kendini gömen göçmen
artýk çiçekle böcekle besleyecek takati yok aklýmýn
bulutlara göçmüþ ölü güvercin misali ruhum
gidilecek yer var mý?
ölümse ölüm…
ölelim çocuk
pamuk ellerin
hangi kum masalýnýn yapraklarýný avuçluyor
hangi deniz kýzý öptü pembe yanaklarýný
suçu yok dalgalarýn beþik gibi sallansa da ecel çanlarý
artýk konmasýn kelebekler üstüne, kuþlar ötmesin
bin yýldýz düþmese de olur topraðýna
ay doðsun yeter
küflü dehlizleri soluyor yarasalar
günahsýz bedenleri emerken kötülük
seyrimize durmuþ çýkarcý iblisler
gün zalim, gün karanlýk
gökkuþaðý nerden bilsin ninniyi
uyu çocuk, gözlerin kar mercaný
dudaklarýn buz masalý üþütüyor mevsimleri
sýzlasýn ney
çalsýn tambur, aðlasýn sûfî
fýrtýnalar ekilsin kasýrgalar biçilsin
bam telin kopsun dünya… rüzgârlar çýldýrsýn
inlesin masum ruhlarý çalan toprak
ölümse ölüm
ölelim…
uyu!
uyu çocuk
birazdan gök kapýlarýný açar
siyah martýlar eþliðinde
ufukta süzülen kuðular alýr gider seni
cennetin kuþ tüyü kucaðýna
kalbi kurur elvan çiçeklerin
suyu çekilir kuyularýn
yok!...
yok! olmaz
ölüm fazla sýcak
kanlý aðustos içimi böyle kavururken
sen ölemezsin çocuk
ayþe uçar
06-09-2015