Hayatýn takviminden bir yýl daha kopardýk;
Bezm-i Elest’e nispet ne bulduksa apardýk.
Devþirip dest eyledik türlü türlü ibretler
Edindikçe kemâlât bahþedildi nimetler.
Serdedelim fikrimiz zihinde kalmasýn sýr
Her devirde insanlar olsun ilme muasýr.
Toprak oldu hayatýn aðacýna payanda
“Kün!” Nidasý semâda yankýlandýðý anda.
Balçýða ruh üflendi bir insan çiçeklendi
Ýradeye râm oldu mevcudata eklendi.
Âdem dendi adýna ondan kulluk beklendi
Melekût âleminde merbutlar öbeklendi.
Ýrade-i Küllîye mahlûkça tasdiklendi
Secde emrini alan Ýblis Rabb’e diklendi.
Huzurdan tard edildi belli mühlet verildi
Mühletin sonrasýna keskin bir hat gerildi.
Âdem nesli Ýblisçe yolundan çevrilecek
Cehennemin nârýna gönüllü devrilecek.
Ýtirazý olanlar, resul emrine tâbî
Yaþantý düzenledi; yol çizdiler, kitâbî…
Ard ardýna verildi insanlýða dört kitâb
Dört kitapta Yaratan kuluna etti hitab.
“Kitab ile bildirdik türlü ahkâmý size;
Nefsinizi getirin, secdeler ile dize.”
Hitabýn muhatabý âkil ve bâlið kiþi
Düþünmeye sevk oldu zorlu deðildi iþi.
“Nefsini koy kenara, aklýna uy!” denildi
Aklýna uymayanlar hep nefsine yenildi.
“Rabb’ýnýzý tanýyýn çýkmayýn yoldan dýþa
Nasýlsa dönersiniz toprak olarak baþa.”
Yoldan dýþa taþanlar: “Uyduk –dedi- þeytana!
Bir fýrsat daha olsa, secdede varsak tana!”
Lâkin vakti hakikat geldi son nisabýna
Ömür defteri bitti bakýldý hesabýna.
Münker-Nekir’e kaldý hesabý yüze vurmak
Sararmýþ bir çehreyle nasýl þey Hakk’a varmak?
Yaþarken günü birlik muhasebe yaparak
Kâr-zarar hesaplardýk rakamlarý çarparak.
Akþam dükkân kaparken kasayý tutturduk hep
Ömür denen dükkânýn kasasý nasýl acep?
Sormadýksa bir ömür son ânda telâþ niye?
Nefesler tamamlandý kalmadý tek saniye.
Üç yüz altmýþ beþ günü bir takvime sýðdýrdýk
Takvimin son gününde gökten yýldýz yaðdýrdýk.
Eðlendik, çokça güldük; kutladýk günümüzü
Döndürdük belki nâra bilmeden yönümüzü.
Ýstikamet bizden mi, yoksa Ýblis mi çizdi;
Gittiðimiz bu yolu, Levh-i Mahfuz mu yazdý?
“Hiç akletmez misiniz?” Diye soran Halýk’ýn
Sualine cevabý, nice olur Mahlûk’un?
Son kerteye geldikte nefes gýrtlaðý týkar,
Mahlûk, burada durur; suçu nefsine yýkar.
Güya nefsimiz imiþ lüp lüp haramla doyan
Kendimiz deðil sanki aklý yolundan koyan.
Okþamadýksa bir yetim baþýný þefkat ile
Merhamet muhabbeti nasýl dolanýr dile?
Komþumuz aç yatarken týkýndýksa görmeden
Örtündükse yorganý aç-açýðý sormadan.
Þehidin yetim, dulu, gözü yaþlý aðlarken…
Nasýl huzurla yattýk bir yanda kan çaðlarken?
Hakikat böyle miydi insanlýk denen âlem?
Karanlýða gömüldü minarelerde alem…
Muhtacýz biz felâha ey âlemler penâhý
Kul, mekândan Muhacir, sana döndü cenâhý…
-muhacir bozkurt- Mustafa KÜTÜKCÜ (01.01.2016 – DENÝZLÝ.)
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.