Yaradan’a binler þükür, ne mutlu size bize ki,
Sabit ucu sýlamýzda dön dolaþ pergelimiz var;
Göller Bölgesi’ne merkez yediveren gül bezeði,
Yalvaç adýyla müsemma Cennet emsal ilimiz var.
Ýklimi marka þaheser,
Ýçme suyu bengi Kevser,
Sultan daðlarýndan eser
Saba makam yelimiz var…
Ses uyumlu sözcüklerle muhabbete naðme katan,
Dinleyen her ecnebiyi ahengiyle topa tutan,
Demli mantýk örgüsüyle Dünya’yý bizce okutan,
Türkçenin Türkçesi gerçek düþüncelik dilimiz var.
Türkümüz havalý, yiðit,
Manimizden manaya git,
Akçay misli coþkun beyit,
Özden akar selimiz var.
Ahi Evran’dan mirastýr pazar açýlýþ duamýz;
Özü sözü hayatýyla örnektir hep Ulemamýz;
Herkes birbirine kefil içimizde yok alamýz,
Erenlerin edep harcý yýkýlmaz temelimiz var.
Yerelden kamuya nakýþ,
Genelden yerele bakýþ,
Türk Ýslam’a candan alkýþ,
Ýnsanlýk emelimiz var.
Doðruluk ve dürüstlükte her zaman yalandan beri,
Adam gibi adamlarla yiðitlerin harman yeri;
Ay çehreli bala-canlar diþi kurtlarýn eseri,
Genlerimize iþlemiþ bize has özelimiz var.
Efesi seymen çalýmlý,
Sözü kýlýçtan yalýmlý,
Haným kýzlarý alýmlý,
Han endam güzelimiz var..
Yalvaç kutsal elçi demek Hak Çalap’tan öðüt söze,
Bu yüzdendir ahalisi aman vermez hasut göze;
Kardeþlik hukuku derler üvey eþitlenir öze,
Binlerce kýssadan hisse rol model meselimiz var.
Keþif ehli tavý sürek,
Sataþmasý ballý börek,
Her devirde veli yürek
En az iki delimiz var...
Manar Antokyasý derler ön Türklere özgü siper,
Dað bayýr bize tapulu yaþamaktayýz bihaber,
Kadim tarihin sil baþtan yazýlmasý icap eder,
Devleti ebet müddete yol veren ezelimiz var...
Hoyran Bulaðý’ndan içit,
Sapa yurttan demir geçit,
Ergenekon nerde? Ýþit !..
Yarýk-kaya belimiz var.
Birlikte dirlik bulmuþuz köy, kasaba, kentimizle
Can ciðer kuzu sarmasý barýþýðýz kendimizle
Ýman dolu sinelerden yýkýlmaz sur bendimizle
Vatan namus öncelikli her an sefer halimiz var.
Miryokefalon’dan anýt
Ulu Çýnarý bil, tanýt !..
Devlet Han Camisi kanýt,
Destanlýk cedelimiz var…
Çobanýmýz bile örnek incelik ve zarafette;
Yüreðimiz toplu vurur küçük büyük her afette;
Kötüye had bildirirken maðdurlara merhamette,
Yürek sazýna sýr beste neva çalým telimiz var
Zalime çelikten þamar,
Mazluma ipeksi damar,
Ocak silsileden umar,
Derde derman elimiz var
Ýnsanýmýz insan kokar olgun erik meramýnda,
Ýçi neyse dýþý da o, hilaf yoktur kelamýnda;
Hamiteli’nin mihveri Emir Ahmet makamýnda,
Her seherde hu çekerek þakýyan bülbülümüz var
Akranýmýz harbi yaren,
Evdeþimiz sadýk ceren,
Üç, yedi hatta kýrk v/eren
Gülümseyen gülümüz var...
Oðuz Handan miras bize þölenlik keþkek aþýmýz;
On bin yýldýr Türk yazýlý Asmalý Kaya taþýmýz;
Bu tarih bilincimizle her an vakur dik baþýmýz,
Þahý velayetten ýlgar gazalýk düldülümüz var...
Düðün dernek bucaðýnda,
Hýzýr Ýlyas kucaðýnda,
Hýdýrlýk can ocaðýnda,
Anka gizem külümüz var.
Ýlmi tespitlerden ilham bilgece saðlam önsezi,
Gör nasýl mutlu edecek Yalvaç kökenli herkesi;
Seramik ve kozmetikte yarýnýn uran merkezi,
Ak topraðýn gök esansý tükenmez ödülümüz var...
Türk soylu boydan oymaðý,
Ünlüdür balý kaymaðý,
Bitmez tatlý su kaynaðý,
Tulpar umut gölümüz var...
Büyük küçüðü severken küçük büyüðe saygýlý;
Asýl azmaz Yörükleriz obamýz keçe yaygýlý;
Gayret kemeri kuþanýp cam eyleriz kum çakýlý;
Gelin çehreye görümlük altýn taký pulumuz var.
Ululardan ulumuzla
Dosta doðru yolumuzla
Uzayan ruh kolumuzla
Görenek okulumuz var.
Artýk önümüz aydýnlýk gece battý þafak söktü;
Doðduðu yere özlemi Bilge-can destana döktü;
O’nu dinleyip okuyan söz minderine diz çöktü,
Kültür sanat meclisinde dilmaç aksakalýmýz var.
Ýlmik ilmik kalpten oya,
Safi yünden hem kök boya,
Þifre yazý kadim soya,
Türkmen desen halýmýz var.
Yaradan’a binler þükür, ne mutlu size bize ki,
Gurbette gönül birleyen vefalý sevdalýmýz var;
Bunalýp dara düþene sýlayý rahim kucaðý ,
Erdem otaðý Yalvaç’ta tutunacak dalýmýz var.