siz bir çocuðun savaþta nasýl öldüðünü
hiç düþündünüz mü?
vurulup yýkýldýklarýnda,
sönmekte olan gözleriyle son kez göðe bakýp
baþlarý topraða düþtüðünde.
böyle ölüyor çocuklar
bazen bir mayýna basýyorlar,
son duyduklarý madeni bir mekanizmanýn sesi oluyor
bütün etleri, kaslarý, damarlarý parçalanarak
gözlerine giren mermiler, ciðerlerine saplanan kurþunlar
kan gýrtlaklarýna doluyor
kim ister böyle ölümü
en uzak, en hücra, en ýssýz köþelerde
böyle ölüyor çocuklar
önce bir výnýltý duyulur
uðursuz, ürkütücü bir výnýltý,
baþýný kaldýrýp gökyüzüne bakarsýn,
o výnýltý ani bir homurtuya dönüþür sonra,
bir karaltý süratle yaklaþýr
dehþetli bir patlamayla etrafýndaki hava boþalýr,
kollarýn, bacaklarýn patlamanýn olduðu yerden koparýlýr,
havanýn korkunç çekim gücüyle
alevler içinde yanarsýn
her gecenin son gecen olabileceðini,
ertesi gün ölebileceðini düþünün
hiç tanýmadýðým insanlar için
binlerce ölümün kucaðýnda
yýkýlmýþ binalarýn, çökmüþ evlerin, içinde
yeryüzünde bir çocuktan daha kýymetli
hangi toprak parçasý var ki ?
neden insanlar savaþsýz yaþayamaz?
hiç anlayamýyorum
redfer