çalýlar bir orda, bir burada eski yollar boyunca badem aðaçlarý -birbirine keymiþ- Karþýbað’da, Damyeri’nde,
anlar boyunca beyazdan pembeye bir çiçeklenir var ya baharda tozpembe dedikleri bu olmalý düðün-bayram herhalde
göz alabildiðince beyaz aralardan baþýný uzatmýþ pembe, birkaç da sütyanýðý renginde buðulu “çatalpayam” olmalý belli.. yýl bereketli gelecek bu yaz yaþayacaðýz inþallah bolluðu baharda “payamlýk”lar beyaz arada bir olabildiðine pembe
çok geçmez göz anlayana kadar tek yapraktan süðmeye baþlar arpalar buðdaylar da diz boyu olunca kýlçýklanýr yeþil tarlalar sütlenir altýn olasý baþaklar kýzarýr gündönümünde
yýðýn olur, harman olur týnaz olur savrulur çeþme baþlarýnda çuvallar tertemiz hatýllarýn baþýna boþalýr, suyun yüzüne kavsýk, kurnadan yýkanmýþ buðday kalburla çuvallanýr bir çuval da gölle kaynatýlýr dam baþlarýnda, kýl çullar üstünde serçelerden “huy-haa! ”larla korunarak kurur deðirmene gidecek ekmek-aþ olasý buðdaylar.. ne düðünler var.. güz’e bereketli olsun
***
ince elekle ayrýþýr kepeði, tirkilerde hamur (gelinler beþibiryerdeli) yenler çemrenir, yunrulur cangýr-cungur.. cangýr-cungur…. konu-komþu uðrar ekmek edenleri deðiþtirir keþik eder
tandýr ateþinde piþirici iki bezele iki senitde yarýþýrcasýna oklavalar bilezik þangýrtýlý þiþ sacdan alýp,bir ustalýkla tandýr alevinde demlemiþ hafif göynütmüþ ekmeði gelsin düðün-derneði
****
dernek olur, ikindiden çýkanlar buyur edilir.. kahvede oyunlar boþlanýr cemaatcak oðlan evine gidilir rüzgar alan, yoldan yandaki görülecek köþeye, bayrak asýlýr, tüfek atýlýr ikindi lokum yenir, dualar edilir düðünümüz baþladý iþareti,
ertesi gün; gençlerden, eþekler yükü düðün odunu kazanlar altýna, piþsin düðün yemeði koþturur, yükleyen eþeðini tutar düðün evinin yolunu en öndeki eþeðin semerinde; sýrýk ucunda poþu diðerlerinde ardýç pürçeði
odunu ilk tamamlayýp; eþeðini yükleyen delikanlý yarýþý kazanmýþtýr, kýrmýzý poçu onun hakký bekar delikanlýlar arasýndaki bu yarýþ, iþin aslý evlenmeye hak kazanmýþlýðýn da beratý analara kývanç, babalara “hadi gari” ihtarý
bir bakmýþsýn onlarda da baþka bir “hüyla” baþlamýþ el içine çýkma torun-torbaya kavuþma elin geçtiði köprüden geçme köyün en güzel kýzýný alma aðalarýn, beylerin kapýsýný çalma adýna
artýk; oðlan doðurmuþ analar etrafýna daha bir alýcý gözle bakmalýlar analar bakar, kýzlar oynar bir baþka vurur olur, kirkiti halýcý kýzlar “-le(n) o(ð)lum bana baakk etirafda etiþgin gýz galmayýpbatýr” babaya göz kýrpýlýr oðlan ývgalanýr..
sil baþtan gözden geçirilmeye baþlanýr körpe, etiþgin, gelinlik kýzlar artýk daha bir “dýkgatlý”dýr, oðlunu everecek analar kaynanalýða adaylar
bir diðeri kýzýný beðendirme telaþýndadýr diðeri evladýnýn dirliðini, düzenini, torunlarýnýn asaletini önde tutar “kenarýna bakýp bez, anasýna bakýp kýz” alýrlar “enik tutulacaksa da asalet” kýz verilecekse de.. neminazým “dýkgat et”
görümce olacaklar “kýzýn aðýz kokusuna” diðerleri etrafýn süprüntüsüne teyzeler laf ediþine koð edip etmediðine halalar yörüyüþüne ebeler giyiniþine “anasýndan evel ahýra alemi geçip lafa girip girmediðine” bakarlar..
beðenmeyeceklerse “aman galçasý da bek dar” .. “-gýsýk boyunnu” .. “-anasýndan baþlayýp yedi sülalesine babasýndan ileri yedi göbek ceddine mahana bulullar..”
hele kýz varsa kendilerinde mevzuu bahis kýzlar “aðzýyla kuþ tutsa nafile hiç biri kendi kýzlarýna eriþemezler, arþý âlada yanýna varamazlar..”
yengelerden birinden; zapturap oðlanýn aðzýný yoklar bu sene niþan, seneye düðün daha ne hülyalar, ne hülyalar inþallah evdeki hesap, çarþýya uyar
babalar; ayakkabýsýný daha bir dikkatli giymeye baþlar (“-bakarsýn oðlan pabucu çakar-makar”) adým atacaðý yeri kollar yere daha bir dikkatli basar olmadý oðlanlar hanaya burçak saçar ya da “filancanýn gýzý da etiþmiþ” felan diye zarf atar oðlanýn aðzý kulaklarýna varýyorsa mesele yok yok deðilse; konu-konþuda zarfa girecek halýcý kýz daha çoook
***
ikindiye doðru davul-zurna sesi Göynücek’den Cafaroðlu ya da yeðeni Ali köy çocuklarý eþliðinde davul çalýnýr akþama köy kahvesinde toplanýlýr bu defa ince saz yerini alýr
“-ela ðözlerini sevdiðim dilbar• sana bir sözüm var diyemiyorum bilmem delimiyim mecnun gezerim sýrrýmý ellere diyemiyorum
helal eyle al yanaktan aldýðým el uzadýp gonca gülün derdiðim ince belini datlý dilini sevdiðim gýrýlsýn gollarým duramýyorum”
zengin düðünlerinde “tam çalgý ” çalýnýr çocuklar toplaþýr, oynaþýr tam çalgýda zurna yerini klarnete býrakýr bir de coþar trampet, onlara katýlýr
“-Hacýoðlu Sedet’e Hacýbeyin gýzýný gelin aldýðýnda tam çalgý çalýndýydý, münasip görülmedi ondan sonra”
ikinci gün kepez götürülür erkekler davul-zurna eþliðinde bir oðlan çocuðunun baþýnda kepez, oðlan yaðýz bir at üstünde baþka bir koldan kadýnlar görülür
damadýn hediyeleri, öndekilerin baþlarý üstünde bir-kaç pullu-tülbentli sini içinde kalabalýðýn en önünde Kahküllü Hesne onunla atbaþý illâ eli defli Yandan Helime, ve birkaç kiþi daha vardýr kalabalýk kýz evine dayanýr öndeki kadýnlar koro halinde “-Gýcýlar gavak gýcýlar iþte geldi kýnacýlar”.
diðer koldan gelir erkekler ana giriþi tutar kýz evinde bekleþenler epeydir çömüdenler “hoþ geldiniz, safalar getirdiniz” diye ayaða kalkar gelenleri karþýlarlar..
sa(ð)dýç tarafýndan sürüklenir iki dünür meydana davul eþliðinde zeybek, köroðlu, sallama dolanýrlar, karþý karþýya gelirler ya da yan yana kýsa keserler, sonra iki kiþi daha onlardan sonra da iki kiþi daha
amaa.. Kara(ha)çanýn Ali(ih)sanýn takkasýný yan geyip “Arap oyununda” yalellisi “kaleden kaleye þahin uçurdum, ah ile vah ile ömür geçirdim”
bu arada kýz tarafýnýn ikramý baþlar önce oðlan tarafýna tutulur tepsi tepsi içinde ciðara, lokum-bisküi tepsi içinde en büyük oðlan babasýnýn bahþiþi daðýtýlan cýðaradan kulak arkasý alýr kimi kimi iki Hasgül Püskeviti arasýnda bir lokumla hanýmbudu ardýndan Ala Mehmedin ceketle oyunu
ve Alibeyin köygöçtüsü , baþlar, bir curcuna çýðlýk atanlar kaçýþanlar fark etmez seyirci, oynayan herkes bir þekilde iþtirak eder urgan ucundaki çuval topundan misafirler de nasiplenirler
olmadýk zaman davul sesi duyulur, davulcular heyecanla bir yöne koyulur yeni elbiseli kadýnlar kenardan düðün evine adamlar düðün yerine doðru gelir, ya da kalabalýða kalabalýk da “okucular”a yönelir
herkesten tek tek “hoþ geldin” “hoþ geldin” ler “hoþ bulduk, hoþ bulduk, hoþ bulduk”la karþýlýk bulur büyük küçük herkes okuculurla tokalaþýr, birbirlerine baþkalarýný sorar “iyi þükür, soranlara selamý var” selam alýr, “sen de bi çok selem et” diye selamlar yollarlar ve davul zurna önünde oyunlar yeniden baþlar,
derken Derviþin Selattin’in “Gongilli”sine bütün gençler katýlýr.. “ardýç arasýnda biten budaklar hani gelin adadýðýn adaklar (amman amman)
ünnedim Ayþa diye odayý döþe diye ünnedim Fatma diye gaþýný çatma diye ünnedim Güssüm diye sesimi duysun Diye
peþindekilerle Selahattin, açýldýkça açýlýr, meydan dar gelir.. seyirciler kaçýþýr..
ve Tokmacýklý Dudukoðlu’nun takkasýyla güreþi mubarek baþýndan çýkan yaðýrlý takka deðil de izbandut biri, iri-kýyým, atik ve zeki yedi-düvele meydan okuyan üstelik Dudukoðlunu hakir gören bir baþpehlivan
“-pesdah!” derler, peþrev atarlar, baþta açýlan meydan hayretler içinde, daraldýkça daralýr zaptedebilen zapdetsin pürdikkat kesilir çocuklar
Dudukoðlu, paça-kasnak, derken takka çift dalar ardýna dolanýp, bastýrýr belinden sýmsýký kavrayýp takkanýn soluðunu keser, ama paçayý öyle bir kaptýrýr ki adam pes etmez, takka býrakmaz, yoðun tezahüratlar eþliðinde Dudukoðlu teþvik edilir edilmesine de ne çare ses-soluk gider, mecali kalmaz ikisinin de
oyun içinde oyun, pehlivanlar tutulur Dudukoðlu terler, takkanýn iflahý kesilir ama sonunda Dudukoðlu, ani bir manevrayla ters dalýp kündeye getirir takkaya “-pes” dedirtir
toz-toprak içinde ve yorgundur pehlivanlar öylece yerde kala-kalýr takka diðeride yorgun ama onurlu ve çýlgýnca alkýþlanýr o ufak-tefek Dudukoðlu sanki yedi düvele nam saldýlar
Dudukoðlu kalkar, takkasý yerde sereserpe sol dizi üzerinde, sað eli sað dizine sonra diðer eli en yukarýya uzanýr ardýndan gözleri de bir müddet öylece bekler maðrur.. onurlu alkýþlanýr… alkýþlanýr Tokmacýklý Dudukoðlu
eðilir, takkasýný kavrayýp, tozunu alýr dizine çarpýp baþýna tac eder, yendiði pehlivaný sonra da, önceki yerini alýr gözler baþpehlivanda kalýr.. ..
bilinirdi, Ali Beyin Tekezortlatmasý Hacýbe(y)nin Murat’ýn her düðünde çalgýcýlarý býktýrmasý, tahta gaþþýk verdiler mi dümbelekçiye "þakuduk-þukuduk" ortalýk yýkýlýr. Ümmet gaþþýklarýn saplarýný vurur birbirine netçede gaþþýklarýn sapý kýrýlýr. anlayamam niye..
"-Aðalýðýn þanýndanmýþ" böyle þeyler yorulanlar oturur, saðdýç ortaya baþkalarýný sürükler çýkmayanlara sitem eder, güya gönülsüz çýkanlar ortadada þöyle bir dolanýrlar duvara el sürterler ne oynayacaklarsa çalgýcýlardan ister deðiþtirirler oynarlar deðiþtirirler oynarlar
bir o oyun oynarken ellerini birbirinin etrafýnda çevirir.. Ýzzetin Halil "-baþdan baþla bakalým aða" der, Alibey “arap oyunu” oynuyorsa, ill!a bir acayiplik eder, olmadýk iþler çevirir oyunculardan býkan çalgýcýlar, müsaade ister tez elden ince sazla türkülere geçer
“þu garip halimden bilen iþveli nazlým• göynüm hep seni arýyor neredesin sen datlý dilli, güler yüzlüm ey ceylan gözlüm göynüm hep seni arýyor neredesin sen
sinamda ðizli yaramý, kimse bilmiyor hiþ bir tabib bu yaraya melhem olmuyor boynu bükük bir garibim, yüzüm gülmüyor göynüm hep seni arýyor neredesin sen”
sonra tez elden baþka türkülere geçerler oyunlara fýrsat vermezler
“sehar vakti çaldým yarin kapýsýn• baktým yarin kapýlarý sürmeli hoþ bulmadým otaðýnýn yapýsýn çýka geldi bir gözleri sürmeli
aslaným eller eller, kokuyor güller güller ne bilsin eller eller, periþan hallarim” ve kendi baþlarýna devam ederler “-yarim senden ayrýlalý• hayli zaman oldu gel gel bak gözümden akan yaþlar aðu-revan oldu gel gel”
arada bir de “soluklanalým aðalar” diye oyunlara, türkülere ara verilir çaylar içildikten sonra, tekrar türkülere geçilir
"-yaðmýr yaðar þipir-þipir buz gibi• eriyorun günden-güne duz gibi gocan ilen geçincemen yoðise boþanda gel gabulümsün gýz gibi beyler gýz gibi,
çadýr gurdum gurbet elin düzüne havas oldum bir zalýmýn kýzýna düþ peþime gýz halime gaçalým yedi sene az görünür gözüme beyler gözüme
zengin düðünlerinde tam çalgý çalýnýrdý çifte çalgý çaldýrdý Sarý Mamýdýn Ali Köke, Tokmacýk, Çaltý, Akdýþar, Hüyüklü, Kumdanlý, Köylerden kasabalardan ileri gelenler ve daha çok uzaklardan memurlar, amirler, içkili, tabancalý misafirler düðünü þenlendirdi “orta yer gýrla ðetdi ” çocuklar boþ kovan kapýþtý böylesi kapýþlar çok anlamlýydý
Aþþa Melleli Oli Mamýdýn Ellez ince çalgýcý bir baþka yerde kadýnlarý aðýrlardý “iðde dali eðmeli dibinde eðlenmeli güzellikde fayda yok kazanýp evlenmeli”
bir baþka tarafta baþka bir çalgýcý takýmý -uzun hava- aðýt ve çöðür sazý “gapýya baðladým kýnalý goçu harmanlar galdýrdým gýz senin uçu goynumda sakladým verdiðin saçý sensiz lokmalarý yeyemez oldum”
her içkili evde, her toplanýlan yerde raký þiþesi ikramý ceplerde saz ekibi ve eðlence
DÝPNOT
huy-haa : serçeleri kovalama sesi yunurmak: yoðurmak (hamur için) dernek günü: Pazar (hafta baþýndan önceki gün pazar derneði) ve Perþembe (Cuma derneði) günleri pürçek: püskül, dalcýk, süs için kullanýlabilecek güzel filiz veya tiyekli dal poçu: ince-seyrek eþarp zarf atmak: niyetin, bir sýrrýn öðrenilmesine yönelik kasten söylenen sözler Göynücek: Celeptaþ, Eyüpler, Yukarý Týtar köyleri arasýnda iken, 1940’larda terkedilmiþ köy, Göynücekliler bu gün Afyon/ Sultandaðý’nda ikamet etmektedirler • Neþet Ertaþ Tam çalgý: zilli davul, trampet ve klarnet kepez: duvak, gelinbaþý, hotoz sini: büyük tepsi atbaþý: baþa baþ, eþit, ayný hizada, yan yana çömütmek: çömelerek belli bir noktayý uzun zaman gözlemek çelen: çalý pardý, çalý duvarla çevriklenen yer, dinelmek: dikilmek, ayakta durmak Arap Oyunu; adamlarca çömelip, zýplayarak ilerlenen, bu arada ritme uyarak bir saða bir sola ellerin uzatýldýðý, þapkalarýn ters giyilerek oynanan bir oyun bisküi hanýmbudu: iki bisküi arasýnda lokum /kösme köy göçtü oyunu: uzunca bir ipin(urgan)ucuna sýkýlaþtýrarak sertleþtirilmiþ ve aðýrlaþtýrýlmýþ, topaç edilmiþ bez ya da çul, oyunu idare eden(ebe) tarafýndan sallanýp, sallanýp, baþ üstünde dolandýrýlarak oyundakilere vurularak(yanlandýrýlarak) kalak olanýn sýrtýna yada ayaklarýna vurulur ki ayakta kalmak mümkün deðildir.beklenmedik zamanda eþlerin deðiþtirilmesi ya da eþe karþý durumun yan-yana, arka-arkaya, ön-öne yada arka-öne olmasý veya eþ deðiþtirilmesi istenir ki olmadýk kargaþa ile ortadakiler epey bir haþlanýr þekilde oynanan köy meydaný oyunu Teke zortlamasý: bir zeybek çeþidi olup, oynaþan tekelerin iki ayaklarý üzerine kalkarak toslaþmalarýný si mgelediðinden bu isim verilmiþ olmalý dümbelek: darbuka • Neþat Ertaþ • Neþat Ertaþ • Erzincan (Yauz Top) • Afyon (Halil Biþi) geçinceme : aþk, sevi, sevgi, gönül, içinin almasý ollar : yollar deðil, oralar, o(r)alar eðlenceden kýrýlmýþ geçmiþler
Sosyal Medyada Paylaşın:
İbrahim Çelikli. Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.