Çarh-ı devrân
Nice insanlar görürüm, gutnu kaftan beden çýplak
Gül yüzüne gün düþen de, sararýr özüm de yaprak
Cehresine çakal tüner, dili diken çeþm-i þaplak
Ay þavkýsýný vuran da, kararýr gözümde toprak
Kan aðlýyor ab-ý rüþen, gulyabani keyfe keder
Þimal ülgere bakan da, cevr-i ciðerime heder
Berg-ü þah da þeyda bülbül, feryad ile figan eyler
Maverada gam tüten de, gonca gül ahuzar eyler
Çarh-ý devrân pus için de, hane-i âyine aðlar
Gümüþ kemer dar gelen de, hallâc-ý urgana baðlar
Þol seher gülü tarumar, didar-ý hürriyyet aðlar
Libâs-ý fahir yiten de, sine-i pür-kine baðlar
Nafize
Gulyabani: Karanlýk ve ýssýz yerlerde, insanýn gördüðünü sandýðý korkunç hayalet.
Þimal: Kutup Yýldýzý ya da bilimsel adýyla Polaris
Ülger: gökyüzünde en son kaybolan yýldýz. gün aðarýncaya kadar görünür.
Cevr: Haksýzlýk edip incitme, eza, cefa, sitem. Acý çektirmek.
Hallaç: Yünü, pamuðu yay veya tokmak gibi bir araçla kabartma, ditme iþini yapan kimse, atýmcý.
Gudnu: Pamuk ile ipek karýþtýrýlarak dokunan kalýn bir tür kumaþ türü, kutnu
Didarý hürriyet: Hürriyetin güzel yüzü. (Osmanlýca’da yazýlýþý: didar-ý hürriyyet)
Libasi fahir: 1.Kýymetli, aðýr, güzel, parlak: Libas-ý fâhir = Kýymetli elbise.
2.Ýftihar eden övünme.
Mavera: 1. bir þeyin ötesinde arkasýnda olan2. yaþanan alemin ötesi
Pus: Görüþ uzaklýðýný çok azaltmayan bir tür hafif sis
Þeyda: aþktan aklýný kaybetmiþ. divane, düþkün, þaþkýn
Hane-i âyine: her yaný ayna olan oda salon ve ya köþk
Ab-ý rüþen: 1. yüz suyu 2. ýrz namus þeref haysiyet
Tarumar: yýkýk dökük harab olan harabe
Sine-i pür-kine: kin ile dolu yürek
Berg-ü þah: dal budak
Çarh-ý devrân: gök
Çehre: Yüz
Kaftan: elbise
Çeþm: göz
Þaplak: Tokat
Þavký: Yanýma
Þol: þu
Sosyal Medyada Paylaşın:
Nafize Akyuz Simsek Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.