MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

Tırtar / Halıcı Kızlar
İbrahim Çelikli.

Tırtar / Halıcı Kızlar










çay demlenmez-içilir,
aþ piþirilmez yenir
radyo bir-kaç halý dokunan evde...
bazen de halýcý kýzlardan türküler dinlenir

“gale galeye bakar
ah galeden ganlar akar
deliðannýlar durukan
e(h)tiyara kim bakar

hele beþþiði þamdan
yuvarlandý damdan
keþke sevmez olaydým
usandýrdýn bu candan”

baþka biri ekler,
ötekiler eklenirler;

“Silifkenin yoðurdu
ah seni kimler doðurdu
seni doðuran ana
balýnan mý yoðurdu

hele beþþiði þamdan
yuvarlandý damdan
keþke sevmez olaydým
usandýrdý bu candan”

evliliði halýcý transferidir bir baþka eve
çocukluðunun bir kýsmýný da
kocasý evi bilir..
çocuklarý ile akran gibidir
halýda,
oyunda..
tarlada
harmanda..

ve hayat devam ederdi böylece
baba evinde
ve koca evinde...
evde
hep evde...

halý dokunur,
gelin olunur,
ana olunur
çoluk-çocuða karýþýlýr,
yaþlanýlýr….

“hay bu halýyý ýrcat edenin …..”


alev, bakýr çalýðý, buðday baþaðý
boz, krem, kemik, bej, ten rengi, süt yanýðý
limoni, eþek sidiði, altýn sarýsý
toprak, devetüyü, taba, kahverengi
koyun yünü, süt beyazý, süt yanýðý, kar beyazý, kirli

tirþe, çivit, turkuaz, kül, gökmavi, kurþun , cam göbeði,
haki, zeytuni, petrol, çaðla, küf, zümrüt, çimen yeþili
turuncu, yavruaðzý, kavuniçi, nar çiçeði
bakýr, viþne çürüðü, al kýrmýzý, kiremit, fes rengi
lacivert, parlament, eflatun, lila, afyon moru
soluk, cartlak , gülpembe, çingene, gül kurusu

yolluk, seccade, taban halý
makasý-kýrpýðý, býçaðý, yumaðý
eðri demiri, doðru demiri
maþasý, mengenesi, tezgahý, direzisi, çözgüsü ,
modelin dönmelisi, kýyýsý
kýyýnýn küçüðü, büyüðü
cansýz, pastel renkli “saat kapaðý”
çiçek açar zeminde narçiçeði
lacivert “köþegöbek” halýlarýn þahý

özene bezene dokur,
bu kýzlarýn anasý
ýsdarda kilim,
heybe,
çul,
çuval,
yastýðý
kýzýnýn gelin arabasýna atbaþý baðlar
eller düðün eder,
kýzý gelin olur, anasý aðlar,

“gesi baðlarýnda dolanýyorum
yitirdim yarimi aman aranýyorum
bir çift selamýna güveniyorum
gel otur yanýma hallarýmý söyleyim
derdimden anlamaz ben o yari neyleyim

gesi baðlarýnda üç top gülüm var
hey Allahtan korkmaz sana bana ölüm var
ölüm varsa bu dünyada zulüm var
atma garip anam beni daðlar ardýna,
kimseler yanmasýn anam yansýn derdime”




imrenirdi gelinlik kýzlar,
konu komþu...
ne güzel düðünler olurdu
gelinler mutlu,
kýzlar umut doluydu
düðünler....
düðün gibi olurdu....

tüfek atýlýr,
-bayrak kalkar -dý
davul-zurna çalardý
katýlýrdý herkes,
herkes düðüne okunurdu
düðünler hepimizin,
hepimiz için düðün olurdu....

yýllarca dünürcü beklediler
sevdiklerinden,
kendilerine de yapýlsýn gelinbaþý dilediler
yoldan her geçen
ya sevdiði olsun
ya da haber getirsin sevdiðinden..

dualarý kabul olup,
sevdiðini görenler
bakamadýlar,
kaçýp saklandýlar
sevdiði sað ya;
gerisi saðlýk olsun..

“yücedað baþýnda yaðan kar idim•
yaðdý yaðmur, güneþ doðdu eridim
evel yarin sevdiceði ben idim
þimdi uzaklardan bakan ben oldum”















tenbihledi.. ikaz etdi anasý,
ya da aklýna geldi
“-sonra eller ne der” diye düþündüler
filancanýn oðlunun kendisine
meyil verip, havaslandýðýný
ellerden öðrendiler
çoklarý kendine dünürcü gelindiðini
“-hayýrlý olsun” dan sonra öðrendiler

“-indim havýz baþýna
bir yar çýktý karþýma
zevda nedir bilmezdim
o da geldi baþýma
gelemen ben,
gidemen ben
her gözele meyil, veremen ben
aþ gollarýn
sar boynuma
üþüdüm, üþüdüm
saraman ben”


































kýzlar
yola bakan pencere duvarýna çakýlý
tezgahlarda halý dokurlardý
gözleri yoldan geçenlerde
kulaklarý kapýyý çalacak kýsmetinde
hasretle beklerlerdi

hasretle asker yolu gözlerlerdi
bir selam olmasa da, kendilerine
“mücüde”yi karþýlýksýz koymazdý hiç birisi
gelen her mektubu ezberden okuyabilirlerdi
okumayý-yazmayý bilmeseler de
asker yolu gözlenen koca evlerinde
ya da halý dokuduklarý evlerde

“yarim senden ayrýlalý
hayli zaman oldu gel gel,
bak gözümden akan yaþlar
ab-u revan oldu gel”































“burada mektubuma burada son verirken
hepiciðinize ayrý-ayrý selam eder
böyüklerin ellerinden
güçcüklerin gözlerinden
tekral tekral öperin
......................................”

“þu yüce daðlarý duman kaplamýþ
gene mi gurbetten kara haber var
seher vakti bu yerlerde kimler aðlamýþ
çimenler üstünde gözyaþlarý var”

okumayý yeni sökmüþ çocuklar
bir cizili þekere kanar
bazende muþmula turþusu yenir
“-kimseye deyvime imi gadýným” diye sýký sýký tembihlenir
ve koynundan çýkarýr
katlanabilceði kadar katlanmýþ
asker mektubunu
kimbilir kaçýncý kez,
her fýrsatýný bulduðunda okutur,
okutur okuturdu..

üstelik de; yardýmcý olunur yeniyetme talebeye,
takýlýnýlan her kelimede
okumayý sökemediðinde
"...."
belki baþka bir aðýzdan daha duymak,
“yeni gelmiþ mektup” yerine geçer
her saklý mektup ezbere okunur
kimbilir ne hazlar verir,
hasret çekenlere
hasretler doldurur..
nice hasretler,
özleyen gönüllere
gözleri dolu
yavuklular, niþanlýlar,
asker yolu gözleyen
hasret büyüten
asker yavuklusu
taze gelinler











“asker yolu beklerim,
günü güne eklerim
sen git yarim askere de
ben sýlayý beklrim

mendilimde gül oya
gülmedim doya doya
asker yolu beklerim de
gününü saya saya

pilav piþirdim yavan
üstüne kýydým soðan
yataðýna uzandým da
uyan askerim uyan

mendilimde gül oya
gülmedim doya doya
asker yolu beklerim de
gününü saya saya”

































bir harf yazacak kadar boþluk olmasa bile
orada ne destanlar yazýlýr,
ne özlemler dile gelirdi
orada yazýlanlardan ziyade
yazanýn esamesi
el yazýsýndan tanýnýr
yazdýranýn neler düþlediði bilinirdi

“gönlümüz gamlanýr böyle günlerde
önüme çekildi bir siyah perde
yar senin aþkýndan tutuldum derde
yine mi gurbetten kara haber var”

askere bekar gidenler;
babasýna yazdýðý mektubun
en sonunda
ve hiç alakasý yokken
“-bana Elif’i isdeyvirin”
demeye cesaret eder..
istenecek kýz deðiþir
temenniler deðiþmezdi..

ya da derdini döker türküyle anasýna
anasýnýn içi "cýz" eder
ordakiler güler geçer
“ala geçim çit doðurdu
bolartdýk südü yoðurdu
ana bana bi hal oldu
ah ana beni eversene
evermessen gebersene”

burukluk-kahýr hatta öfke analarda..
ya da mevzu bahis kýzýn aðýztadý yenmiþ..
niþan alayýna sini verilmiþ
belki bayrak kalkmýþ, düðün edilmiþ
el hasýlý iþ-iþten geçmiþ
hayýrlar dilenmiþ olurdu da,
"aklýn nerdeydi ay eþþen eþþek sýpasý" denirdi














hýsýmlara gelen mektuplarda
gönül verdiði,
hýsýmýnýn yeni yetiþen yakýnýna
“-emmiyin gýzýný bana öðredivisen ya
çýtlat bakalým bi
akraba olalým o(ð)lum”
öykünmeleri

ya da bir paket içinde
bir mektup eþliðinde;
boncuk, tarak, ayna
olmasý "bir çýynam sakýz" sa olsa
gelecek bir tel saç karþýlýðýnda
gönül verme belirtileri..

“ela gözlü benli dilber
koma beni el yerine
altýn kemerin olayým
dola beni bel yerine

gelip karþýmda dursana
þu garip halim sorsana
saçýndan bir tel versene
koklayayýn gül yerine

Karacoðlan der nolayým
elim beline dolayým
nazlý yâr külen olayým
kabul eyle kul yerine”







DÝPNOTLAR
Gurþun / kurþun: griye çalýk mavi
cartlak: çingene pempesinin koyu tonu
Çözgü: dokumacýlýkta dikine ipler, atkýyý tutar
ýsdar/ýstar: kilim, çul-çuval, heybe tezgahý
Bayrak kaldýrmak.. düðünün baþladýðý iþaretidir

• Keskinli Hacý Taþan
öðretmek: kýzýn niyetini birine yöneltmek
öðretmek: yabanýl hayvaný ehlileþtirmek, eðere semere alýþtýrmak, koþuma, binmeye yatkýnlaþtýrmak
çýtlatmak: gizlice haber vermek, aklýna düþürmek, mevzu açmak
 Ela gözlü, benli dilber - Karacaoðlan



Resim için Sn Nuri ÖZTÜRK’e teþekkürler.
Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.