güne gece indi
gözlere sis perdesi
ýþýk dedi birisi
daha çok yakýn ýþýklarý
-göremiyorum-
dünya avuç içi kadar
herkes tanýdýk tý oysa
kim bunlar diye kükredi birisi
maðdur bir hali vardý
bir hayli uzamýþtý pinokyo burnu
kim bunlar
tanýmýyorum dedi hiç birisini
-tanýmam da-
ulaþýlamýyor yazýlmýþ adresler
çoðalýyordu her an kayýp sesler
artýk,
azrailiydi insan
kendisinin
babam olsa tanýmam dedi
ve ekledi
-hiçbirisine acýmayýn-
her nasýlsa geceydi iþte
gündüz çok zamandýr unutulmuþtu
insan yok edilecekti bir biçimde
karanlýðýn cazibesinde
kaybedilmeliydi izleri
kesin ulan seslerini dedi birisi
-sessizce halledin bu iþi-
bir
üç
beþ deðil
hepsini yok etmeliydi birileri
hak dedi birisi
-benim verdiðim kadardýr-
haklarýný aldýlar insanlýðýn
sonra daha da fazlasýný
yetmez di
yetmedi
canlarýný alýn dedi makinist
bu tren böyle yürür
helal olsun dedi
soytarýnýn önde gideni
-sana feda olsun ’ bunlarýn ’ hepsi-
her an
sis koyulaþtý
gözlerin içindeydi artýk
daha da karardý karanlýk
insanlýðýn haklarý aðýr geliyordu
ve canlarý fazlalýk
sis
ve
karanlýk
bürümüþtü gözlerini
göz gözü görmüyordu artýk
-yalnýzca sulietler-
vurun dedi makinist
insan olabilir !
her siluet insan deðil di oysa
artýk kendi kendileriydi kestikleri
sona kalanýn kanlý ellerine yüz sürdü
son soytarý
sonra kesti bileklerinden
sona kalan makinist
þaþkýndý
ördek ötesi ötüþlerinde
alabildiðine özgürce takýlýyordu þimdi
temiz iþ idi kendince
çünkü her karanlýk siluet
belki düþman olabilirdi
belki insan olabilirdi
katli vacip idi diye söylendi soytarý
-bunlar insan olabilirdi- !
makinistin son sözleri
çýnlýyordu kör karanlýklarda
-bunlaaar bunu da yaptýlaaaar - ! ...
Mert YÝÐÝTCAN
20 . 10 . 2015 / istanbul