ANNA

Anna,
en küçük yaþtaki kadýným
on sekizdi, daha yeniydi hayatýn
bense, yirmi yedimin ortasýnda
huysuzlaþmaya baþlamýþ, yeni bir ihtiyardým






sen Missisipi’nin kenarýnda, hayatýný bekleyen
en saf halinde Kýzýlderili bir kadýn
bense, çadýrýný yaðmalamaya gelmiþ
ne yaptýðýný bilmez bir beyazdým
hala öyleyim, hala ne yaptýðýmý bilmem
affet, ne ilksin nede son yaraladýðým





(avuçlarýmýz yanýyordu, biz hala sevgili deðildik
býrakmasak ellerimizi, birazdan eriyip gidecektik)




Anna yastýðým en çok seni aðýrladý
göðsümüzde taþýdýklarýmýzsa ölü canlarýmýzdý
aþk ne tuhaftý ve ne tanýmsýzdý
benimse göðsüme, isteyip de sýkýþtýramadýðýmdý




ben diye bir ihanet çöktü geceye
kirpiklerine rimeller, geceye bir ben asýldý
giderken aðlayan kaçýncý kadýnýmdýn
makyajlý yüzünde her þey akti, geride bir ben kaldý




Anna gitme desem gitmez misin?
beni terk edecek kaç kadýn kaldý geride
bunu bana söyler misin?



Anna
ne gecti ne gececek kronik bas agrilarim
gelsen bile geride býraktýðýn ayný hastayým






Sosyal Medyada Paylaşın: