MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

Orta Okul Anıları / Çınar
İbrahim Çelikli.

Orta Okul Anıları / Çınar





Küçük Çýnar

Hacý Hafýzoðlu’nun hacýlýkla-hafýzlýkla
filan alakasý yoktu
Mesellioðlu’nun bütün meselesi para,
Çýnar sinemasýnýn da sahibiydi aslýnda
Ýnþaat, yap-sat caba
tüpgaz, inþaat, bakkaliye ve beyaz eþya
ne ararsan onda bulunurdu
çatapat, sinek ilacý, gülyaðý, gül kremi, gülsuyu
envayý çeþit kolonya,
önce damacananýn tepesine fýsfýsla pompalar
sonra þiþeye doldururdu
her marka radyo, plak, telefon makinesi,
Sen-Sun gazoz imali Yýlmaz Erdoðan’da
ama kendisi de arar bulamazdý öyle istenilen her þeyi
sanki her þeyi ondan almak zorunda sanýrdý milleti,

kýz sesli, iri-yarý ve þiþman
“Tatlýcýlarýn Þemþittin’in Lokantasý"nda
illa taskebabý yenirdi,
mermer tablalý masalarda
arkasýndan kaymaklý kadayýf
minicik yayvan metal tabaklarda,
ekmek arasý ciðer, köfte, kýyma
hal içinde Vedat Usta ile
Kazým Duran’da

Bakkal Ramazan
"-sana þu olur" diye güya ikram etmekte
malýnýn kalitesini her daim methetmekte
Ali Bakkal arada sýkýþýp kalmýþ
Abdullah Kocabaþ köþede ama her þeyden býkmýþ

Sadýk Baþaran tüpçüydü, ne alakasý varsa
okul kitaplarý da satardý
manifaturacýlar hafta içinde sinek avlarlardý
ama pazartesi günleri varýlmazdý yanlarýna
Ekmekçi Muammer’de kuyruklar arttýkça
Gavur Avni’de müþteri olsada-olmasa da
suratsýzlardý










“Terzi Doðan” üzerindeki ceketi söküp,
dikerek, terzi olduðunu anlatýrdý
Nuhfel’de ondan geri kalmazdý
ama çýraklarý Mustabey onlardan
“ilmi-siyaset” almamýþtý

yaptýðý iþ yüze gülmez
yol-yordam, edep erkan bilmez
esnaflýk-terzilik etmez
tertip düzen hak getire
“-yandýysa, n’olmuþ,
nasip meselesi” dedi
bir müþterisine
“-ha biz eyi ütülensin
arkideþin ütüsü bozulmasýn deye …”
unutmuþum ütüyü yandý demek yerine
sümüðünü çeke çeke
….
“-ged ordan bi metro daa al gel de
dikivireyin
zaralý yok dikiþi bizden ossun, emme
bayrama etiþmez gene de
peþin peþin deyvireyin
pravasý etiþcek bissürü insan vaa sýrada
biz senikini öne aldýydýk
insannýk olsun deye

para ba(h)settik mi
elini vizdanýna go!”

oysa daha biraz önce
bir baþkasýna
“bazarlýg etseydin bizimoðlan
piyasa öle olabilir emme
biz piyasadakýnnar gibi mi dikiyoz

bizim müþderimiz çok evelallah
herkeþe eyvallah etmeyoz..
bazarlýg etçeð adamla(r)
varývýrý arasdaya
bissürü adam var
üþ guruþa dikicek, bekleþip durula(r)
biz onnar gibi yamalýk yapmayoz
usda vaa senin garþýnda”








tanýnmamýþ bir iþhanýnýn
en ücra köþedeki vasat dükkanýnda bekler
Ýstanbul markalý hazýr elbiseler
aðzýný açsýn bir konuþsun, hey anam neler neler…
“bayram önü Yalavaþda terziler,
becerememiþlee” de ona getirmiþler
ne isterse vermiþler buna,
güya “zenaat erbabý” terzilerin piri ya
bir afra, bir tafra..
adý üstünde “sümüklü Mustafa”

karþý da Hal’in hükümet çýkýþýnda
duvarlarý; çerçeveletilmiþ önceki yýllarýn
duvar takvimleriyle kaplý
berber Kemal Vural sakalý eliyle yoklayýp,
dikine usturayla kazýrdý..

ayakkabý boyacýsý Þavkýa(ða) yaygaracý
nursuz tipi, cartlak sesiyle
aðam-paþam, muhabbeti,
olmadýk birilerini sorar, ne gam
“-ben senin arkadaþýn sandýydým aðam”,
þaklabanlýklarýçok
yoldan geçenleri çevirir, neþesiyle
boyar, parlatýr,
“-parlamazsa para yok”
herkesin halini-hatýrýný sorardý
müþterisi olsun olmasýn beis yok

yaný baþýndaki Ramazana(ða)
ona bakýnca bâyâ sakin bir adamdý
sinek avlardý
demek ki; marifet yaygarada
Boyacý Süleyman kaç tane kimsesiz çocuk
büyütmüþ, okutmuþ
ne parasý, ne malý, ne mülkü olmuþ

biri yan ayaklý þiþman,
diðeri yatalak, arabalý müzmin iki dilenci,
biri caminin abdeshane giriþini mekan tutmuþtu
diðeri kýz lisesinin karþýsýný
onlarla birlikte birileri daha
yollarýný buluyordu
‘Deli Yakýp’ avare,
‘Zaza’ camýz çobaný
çocuklar peþlerine düþse de
gariplerin kimselere zararý olmazdý




kýrýk-çýkýk, yara-bere ne olursa olsun
sarýlýp-sarmalanýp
Tokmacýklý Epbeleklerin Fatma’ya yollanýlýrdý,
çok þükür kapýsýný çalmadým
bilmiyorum kaç para alýrdý
Epbeleklerin evinde epeyce kardeþ
soyadlarý farklý
sürüyle çocuk vardý

Epbeleklerin halý atölyesinin üstündeki
meydan çeþmesine bitiþik “Ayþe Nine”nin evi
küçük küçük bölünmüþ odalarda talebeler kiracý
genelde Manargalý çocuklar,
bir de Gelegermi’li
“çift dikiþ Nihat” vardý

birbirine girmiþ sokaklardaki
kimi konak, kimi derme-çatma evlerde
yalnýz yaþayan mahallenin dul kadýnlarý
“Hu!” çekerlerdi her perþembe
gitsin çay bardaklarý, gelsin meyve
kýþ ortasýnda yaþ üzüm, kavun, muþmula
Allah ne verdiyse

sýradan her hafta birinin evinde toplanýrlardý
mis kokulu, doksandokuz devirli
bir tesbih etrafýnda halka olurlardý
huþu içinde,
coþku içinde
“Allah,
Allah,
Allah”
“-la ilahe illallah, la ilahe illallah”

herkes sanki kendinden geçerdi
bir müddet sonra atýlýr giderlerdi
diðerlerinden geri kalmazdý
birileri












DÝPNOT
Mesellioðlu Yýlmaz Erdoðan’dýr
sinek avlamak: müþterisizlik,gelen-gidenin olmamasý

Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.