Bir keresinde yine sýrasý deðildi
Allah ne yapýyor diye düþündüðüm bir andý
Kelimelerin boðazýma týkandýðý
Dilimde sesimin kördüðüm olduðu
Aklýmýn baþýmý alýp gittiði yerdeydim
Hülasasý dert diye kendime sunduðum
Öfkeli kavgalý sataþmalý bir adamdým
Annem saðýrdý ya da kalbinin üstüne
Küçülmüþ gövdesini yatýrmýþtý
Ulaþýlmasý söz konusu deðildi
Azad edeceðim cümlelerden
Silme kör kütük sarhoþtum
Bilmiyor anlamýyor kendimden
Baþka hiç kimseye gidemiyordum
Hiramdýr diye kaç ine girdim çýktým
Kaç kadýný Haticemdir diye sayýkladým
Ve kurtuluþumdur diye ne çok Medineye
Hicret ettim durdum bilmiyorum
An oldu zirvedir diye bir çukurun
En dip seviyesine kadar çýktým
içime taþ doldurup
Savurdum kendimi uçuruma
Yarý beline kadar gözyaþý dolmuþ
Nadim söz bataðýnda çýrpýnan
Bir gökyüzü sýklýðýnda bakýþtýðý
Bir kadýnlýk macerasý olacaktý bir de
Bana ait olmasýný hiç istemediðim
Bu külli sývýþmayý üstlenmek yarasý
Kabuk baðlasýn diye geri de durduðum
Kendimden kendim gibi bildiklerimden
Kovuþturmasý sürüyormuþ dediler aþkýn
Gelip giden tepeden týrnaða aranýyormuþ
Ýçinden çocuk taþanlarýn bir de yüreði
Yüreði elinde uçurtma olanlarýn giriþlerine
Çýkýþlarýna karýþmýyormuþ kimseler
Ben bilmiyordum matematiðin evrenselliðinin
Ýnsan hapishanesi kadar dar olduðunu
Bu yüzden aklýmýn kevgire dönmesine
Ve kalbimden daha çok olmasýna izin vermedim
Veremezdim küçültülmüþ þarkýlardan
Din iman edinip yarýn umut etmeyi
Sancýmý sakladýðým zulamdan çýkarmadým
Moðol ordularý gibi gelmekte olan sorularý
Hilalin içine alýp yok ettiðim de
Allah u Ekber diyecekti o sancý “Allah u Ekber”