hastanenin karþýsýnda küçük bir park hemen sonra ’Yalvaç Müzesi’ giriþte Osman Hamdi Bey’in portresi sikkeler, paralar, kandiller gülaptanlar
camekanlar içinde viþne çürüðü kadifeler üzerinde yüzükler, gerdanlýklar, takýlar Tokmacýk’ta bulunmuþ fil fosili üst katta yaðlýboya tablolar
bir ara sadece resimden sýnýfta kalmýþ bir lise öðrencisi müzede sergi açtý büyüledi herkesi, sarý güllerle bezeli, oldukça düzenli bahçede üzümlü-baþaklý Roma devrinden kalma heykeller en arkada da insan boyundan büyük küpler aðabeyler en büyüðünü "bizim köyden" diye iþaret ettiler Tekkeden Yüzden, Kör Ýzzet’in tarladan çift sürerken öküzün ayaðý batmýþ” dediler
müzenin hemen bitiþiðinde; Kýz Sanat Okulu vardý bahçesi sarmaþýklar ve hanýmelileriyle caddeye kapatýlmýþtý o binadaki tiyatro sahnesinde bilgi yarýþmasý yapýlmýþtý Akþehirli Nasrettin Hoca’yý bilemediðimiz için birinciliði Selami’nin I/D’si kapmýþtý sorularý onlarýn öðretmeni Tosun Hoca hazýrlamýþtý (oysa orta 1’in ders kitaplarýnda Nasrettin Hoca yer almazdý)
-Küçükçýnar Aðacý- hükümet binasýyla belediyenin, Ortaokulun-Kýz Lisesi’nin arasýnda Hökümetin Önü, meydan, pazarlarý "halý pazarý" Cumhuriyet ve 23 Nisan bayramlarýnda bayramyeri belediye parkýnýn dört yaný ardýç aðaçlarýyla hal pazarý belediye dükkanlarýyla çevrili
hal pazarýnýn alt taraftaki giriþinin ikinci katýnda Yalvaç Postanesi hizmet verirdi siyah kocaman bir ahize memurun omzuyla kulaðý arasýnda “alo”nun sayýsýz söyleniþ versiyonunu seslendirirdi
Þükrü Bey’in “mayenesi”nden çýkan herkes; önce elinde kargacýk-burgacýk yazýlý “ireçete” ile Bahar Eczanesinde alýrdý soluðu o canlý-cenaze eczacý reçeteyi nasýl okurdu her hasta sahibi tekrar muayenehaneye uðrar, paket lastikli pembe-pelur kaðýdý açar gösterir ilaçlarý “-dokdur beyim ilaþlar doðru mu?” “-sevabuna bi bakýve(r)”.. “-yannýç olmasýn buba”
“-bunna(r) senin iþine yaramaz amca” diye kutularýn kulaklarýný keserdi birileri ve tilki edasýyla gözlerini kýsar sýkýntýlarý sýralardý “-yau buna(r) ne biçim doktur, bunu da ve(r)mesi ilazým bunun yanýna senin bünyen bunu galdýrmaz amca” ya da “-alýþgannýk yapa(r) bu” ………. “-bunnar nassý dokdur oluyollar yahu hekimden sorma, çekenden sor buba” o akýllý, ondan baþkasý kerizdi en kýsa zamanda döndü köþeyi iþini iyi bilirdi, aspirin imal derdi Allahýn selvi boylu kulu”
RESÝM Sn Selim Palanduz aslýnda Yalvaç Müzesini hazýrlamýþtým oysa baþlýk kimya idi.. ve vergi rekortmeni bir eczacý aklýmda kalmýþtý.. Allaha emanet olsun
Kula Ýlçesi’nde 42 yýldan bu yana gelir vergisi rekortmenliðini kimseye kaptýrmayan Eczacý Selim Palanduz, 2011 yýlý vergi rekortmenleri listesinde yine ilk sýrayý aldý.
Sosyal Medyada Paylaşın:
İbrahim Çelikli. Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.