Günlerden yaprak dökümü,
Aylardan hüzün
Eylül geldi yine;
Ne çok þey söylenir üstüne
Eylül bir kýz saçlarý sarý
Kýnalý parmaklara
Acýmasýz bir makas
Esen Sonbahar rüzgârý
Eylül düz yolda sivri bela
Ayaðýna takýlan engel
Silindir gibi tanklar hâlâ
Ezerek geçiyor yollarý
Bir canýn ederi kaç kuruþ
’Emret komutaným!’
Eylül zulme itaat, esas duruþ;
Bir vuruþta düþen yaprak
Elde akrep silahlar
Eylül bir kuþatma
Dalýndan savruluþ
Takýr takýr mermi boþaltma
Ah çocuk, ah delikanlý
Bilemezsiniz o günleri
Geçen yýllar,
Geçtiðimiz günler gibi kanlý
Hapishane avlusunda bir çýnar
Dallarýna her akþam
Cývýl cývýl serçeler konar
Uçar giderlerdi her sabah
Dört yanýmýz dört duvar
Hani kanatlarýmýz mý var
Kuþ gelseydik dünyaya
Kanamazdýk Eylül kadar
Hapishaneler týklým týklým
Eylül’ün dili yok;
Üç ayaklý daraðacý
Ýþkencede kaybolup gitti aklým
Bir yanda cuntacý generaller
Bir yanda Erdal Eren
Onsekiz edip yaþýný
Onyedisinde getirmiþler kýþýný
Eylül haki rengi toprak
Eylül yere düþen yaprak;
Bak omuzlarda giden salýna
Mümkün mü tutturmak dalýna?!
Þaban AKTAÞ
31.08.2015