Þafaklarýmýn vuruk gailelerini,
Hande izlerimi býraktýðým eleðimsaðma renklerimi,
Kucak dolusu yýpranýþlarýmý,
Alýk beynimin döküntülerini,
Ve kalp çýrpýnýþlarýna kurban vererek sevinçlerimi,
goygoycu yüreðimi sýrtlayýp terk ediyorum seni...
koparttým bileklerimden eski zincirleri
terk ediyorum,
ardýma bakmadan
dilimi vedalarla yýpratmadan,
aðlamadan...
arama parmak izlerimi avuçlarýnda artýk
boþ kaldý avuçlarýn,
avuçlarýný yaladýn...
uçup gidiyorum meçhule avuçlarýnda tuttuðun tutukluluklarýmdan
yeni bir yaþam istiyorum kendime, senden ýrakta...
birçok raunt senin üstünlüðünle bittikten sonra,
tek yumruðumla nakavt oldun iþte...
þakak çýkýntýlarýmda tökezlesin ruhsuz kader alýn yazýma çýkacakken
göversin kaçýþýmýn kavruk umutlarý
baharýn yeþil tonlarýyla boyansýn
yataðýndan fýsýldamakta tanyeli, huzurlu, ýlýk...
paraladým kapkaranlýk dünyayý,
Oerlion’un parýltýlarýndayýz umutlarým ve ben
milyonlarca yýldýz açtýk
sana on milyonlarca ýþýk yýlý uzaktayýz.
Ah bu safderun yüreðim, tutamýyor çýrpýnýþlarýný,
sabi günahsýzlýðýnda küçültüyor inatçýlýðýný
korkutuyor beni, özezer duygularýyla...
çocukluðumun o günlerinde ne çok kopartýrdým yýldýzlarý
sürgit yaþanan kimsesizliðimde alamadýðým oyuncaklar yerine,
oyuncaklar yapardým üst üste, yan yana koyarak,
ay dedem yardým ederdi gülüþ cümbüþ, hep,
o yüzden tek dostum derdim ona...
bu günbatýmýnda piþmanlýklar sokaklarda sürtecek,
fahiþe pazarlýklarýnda tüketecek ömrünü
kapým sürgülü, zorlayamaz kimse,
her þey bitti aramýzda...