zemheriyi bahar geçen saatin dilinde
turnalarýn kavim göçü ezgisi çalmalý
...
suya çizilmiþ güneþin çocuðu temmuz
alýþtýðým bütün eskiliði yýkýp
seyahatname aþkýna kurmalý gökkubbe düþlerimi
ve
bayramlar kutsamýþ þehirlerarasý direklerde
tellerin içinden geçen duygularla aðlamalý zaman
ben sana
küçücük valizlerden sarkmýþ gelmeler büyütmeliyim
hiçbir istasyon tanýmaz beni, gölgem oturur banklarda
geçim sýkýntýsý olan eskimiþ türküler mýrýldanýp
koyu laciverte ayaklarýmý uzatýp rahatça sen olabilirim
ardýndan aranmak seni hep o tiyatral benliðimde
derim ki
neredesin ýrmak ýslaðý durgun seherim
ne olur dýþarýnýn yabancý macerasýyla anlat beni
ve gel gör
içeride sana biriktirdiðim seslerimi dinliyor suslarým
korktuðumu masalcý amcaya söylemedim
ürktüðümü hiçbir anne rüya bilmemeli
dayanabildiðim sözcüklere gebe þiirler
gerisi
tefferuat adýnda bir mektup karalamasý
evet
yazdýðým her paramparça hece kaçakçýlýðýnda
açýk görüþlü yalnýzlýðýmda görebiliyorum seni
madencilerin karanlýk gözlerine sorduðum güneþ
avuçlarýndaki nasýrla cevaplýyor beni
-sarý sýcak sevdadýr.!
sonra
çýktýðým yerüstü kapalý cezaevi günlüklerine
buharlý gemiler ve kara tren resimleri çiziyorum
öylesine yaralý ki yüzü koyun yatmýþ anýlar
yaþlý bir aðaç olup dökülüyorum
sana çoðalttýðým bütün benleri getirsem diyorum
bunca kýrýk aynalý öyküler bulvarýndan geçip
tesiri yüksek bir sarýlmayla kasýlsak dram, dram
biliyormusun
aslýnda bir bebeðin memeye saldýrýþýydý hayat
sütün yurdundan kopardýlar minnacýk dudaklarý
ve aþkýn macerasýnda dolanýyordum o vakitler
adýn kazýnmýþ pankartýn uðurlamasýyla geçtim
solu direnç açmýþ bir þarkýnýn nakarat yerinden
sarmaþýk dadanmýþ bir akþam üstü
yarý baygýn tenha motelin odasýnda
çýrýlçýplak aðlýyor olabilirdi soðuk bir ayaz
kitap ayracý göðsü olan bir yolcu
kimselerin yaþamadýðý otobüste
tek baþýna yaþadýðýný bilmeden gidiyor olabilirdi
ayný zaman diliminde tenine düþmüþ latin baharatý devrimle
beyaz görselliðine koþtuðum atlarýn soluðuyla özlerdim seni
hadi daðlara çýkalým senfonisi kopunca kuþ kanatlarýnda
resmiyetsiz patikalarýn afaroz darlýðýnda uzanýrdýk yýldýzlara
saðý, solu sarmýþken böðörtlen çocuklarý
sular geçerdi kar yolundan
oy araf ortasý hiçlik
oy palazlanmýþ umutlar
yýkýlmadým ey ütopyam
çalýnmamýþ hislerle arýndým Arif Ahmet þairliðiyle
kapýlar sürgünlüðe açýkken Nazým adýmlarý attým sana
mutlu aþk yoktur dediði kadar Aragon’un
çözülememiþ bir sevincin diyalekti oldum sadece
hangi yaðmuru giysen ýslanýr þimdi
Kaya Ahmet’in þafak türküsü
ve mahur besteyle aðlaþýr
Atilla Ýlhan’ýn müjganý
Koçero yanýtsýz dilekçe olur
Hasan Hüseyin bulutlarýna
yaþamak tam baðýmsýz dudaklarýnda
faþizmin yasakçý ihtilaline karþý
bulutlar ütopyam bulutlar aðlamasý iþte
yani
tecrite sýðmamýþ bir ormandýr hürriyet
olasý direniþle saðýlýr yüzüme militan hasretin
budur sözcüklerle baþkaldýrým budur isyaným
oturup yakasýna ülkenin
diðer yakasýna aðýtlar iliþtirmektir mesleðim
öylesine dolmuþum temmuz, temmuz
kýþlýklara kaldýrdýðým puslu aklýmda
yüreðimin fiþlenmiþ ozanýdýr sevdan
ve besmeleyle açtýðým yüzündür gözlerim
ve týrmaklarýna geçen topraktýr sessizliðim
ve hiçbir alýntýya uðramadan
döke, saça doðaçlamadýr sana fermanlarým
...
ve kýzýl sevdalar gelir kentlere ...
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.