Haziran ayýnda sahile indim,
Dalgalar buz tutmuþ, güzelden iz yok.
Soðuktan þezlongun altýna sindim,
Huriler gelse de bakacak göz yok.
Kumlarýn üstüne kurdum sobayý,
Hayalde birine yaktým abayý,
Soðuktan titreyip buldum babayý,
Yüreðim tutuþtu yerinde köz yok.
Þezlongu kýrarak sobaya attým,
Sobanýn yanýna uzanýp yattým.
Yaðmurlu kumlarda çamura battým,
Gönlümün cebinde kýracak koz yok.
Sahile vurunca bir ölü balýk,
Saatler boyunca ben alýk alýk,
Bakarken dedim ki, iþte sofralýk,
Sobada piþirdim yanýmda tuz yok.
Haziran ortasý döküldü dolu,
Boz bulanýk seller kapattý yolu.
Sýrtýma vururken dalganýn eli,
Resmimi çektirsem verecek poz yok.
Bir daha denize martta gelirim,
Kolsuz gömlek deðil, palto alýrým.
Yine soba kurar burda kalýrým,
Böyle yaz gününe diyecek söz yok.
Sonunda sobayý aldým omzuma,
Soðuðun her rengi düþtü benzime.
Fýrtýna silerken baktým izime,
Sudan havuz olmuþ uçacak toz yok.
Mehmet NACAR