Sâye

Gördün
Nasýl gürültülü saðanak bir gündü geldiðin
Çatýlarý evlerden koparan fýrtýna
Ödümü koparan, seninle nasýl buluþacaðým
Oysa sen benim için gelmiþtin, seni nasýl görmem
Allah’ým, izin ver göreyim


Ýzledim
Uzunca göðü izledim
Annenin çocuðuyla göz ile anlaþmasý gibi anlaþmayý denedim
Oysa ne ben anne idim ne de gök benim çocuðum
Hükmüm geçmez idi
Allah’ým, hüküm yalnýzca senindir


Dedim
Gök yüzüne baksana bi
Gökyüzünden düþen bin parça
Misafirler varken kavga gürültü olmaz
Misafirler varken surat asmamak emirdir
Allah’ým, emri ver gök neþelensin


Dua ettim
Tek kelime etmeden içimden yalvarýrcasýna
Tek kelime etmedim fakat içimden yalvardýðým belli
Kopan fýrtýnaya bir de ben ekledim
Allah içimden konuþtuðumu da iþitendir
Ayný zamanda Allah, gürültüde de iþitendir


Bildim
Allahýn iþiteceðini
Þüphesiz yola koyuldum -þüpheye yer yok biletim tek kiþilik-
Çünkü iman etmek bunu gerektirirdi
Allahým ben hazýrým



II.
Allah gülümsedi
Güneþ açtý
Kuþlar geri geldi
Bulutlar ak
Gök mavi
Deniz gök
Gözlerin ela
Kalbim mutlu



III.
Kahvenin kýrk yýl hatýrý vardý
Biz seninle çay içtik
Üsküdar’da


IV.
Ankara’da deniz yoktu
Bu yüzden biz seninle anlaþtýk
Deniz kenarýnda.


Keyhar

Sosyal Medyada Paylaşın: