SERÇELER-1
Tanrýlarýn arabalarý geçerdi kaldýrýmlardan
Çamur dolardý yollara
Metruk bir ýslaklýk sokaklarý kovalardý
Dakikalar gibi saatlerine sadýk otobüsler
Ýçten nemli kapalý perdeli pencereler….
Aþaðýda tam da þurada sular
Usulca ay diz çökmüþ
Akýyor þehirler kan renginde gök
Köpükler düþüyor nemliyken meþelere
KIRMIZI oluveriyor nedense her þey…
Hoze’nin gözleri k/ovalarken bulutlarý
Erkenci kuþlara kalýyor yarým kalan þarkýlar
Kalbi kanatan devrik satýrlar bir keman sesine bulanýyor
Ankara’da günbatýmý kuðulara kalýyor
Ýki simitçinin tezgahý tekmelenirken…
Fýrýncýlarýn hep sýcaktýr gözleri
Dýþarýda yaþam telaþý
Ýki güvercin
Bacalarda ter kokusu
Bir susamýn etrafýnda dolanýyor iki serçe….(hem de en üç n/oktalýsýndan…)
“kafir gibi görünen tüm düþüncelerini aziz kýlmak için sabah ezanýndan evvel güzelim kumrularý besleyen kýr saçlý þarapçý Rüstem ve ey namazýna sadýk Müzeyyen ne güzel duruyor yaðlý tenekelere kök salmýþ güneþe selam veren begonyalarýn…"(tamam sustum iþte dediðiniz gibi…)
**
Bugün ben üþümüþüm
Az karanlýk hafýzam
Aklýmý tek çimlendirendi
Dýþarýda zaman hýrkamda ýstýraplý düþünceler
Ne kadarda yakýþýyormuþ ekmek kokusu bu havalara...