Ne kadar deðiþti bakýþta usûl!
Bundandýr zamana âhir diyorlar.
Abdestin rüknünü terk etti gusül
Ýnkârcý gürûha tâhir diyorlar!
Bir çýlgýnlýk sardý bütün cenahý
Þakþakta boðuldu edebin âhý
Geceyle örtünce günü, sabahý
Sýzan her ýþýða sihir diyorlar!
Ne mümkün bulunsun kusur ve hata?
Yorum sayýsýyla renklenir çýta
Verilen emekler; nikâh-ý mûta!
Uður böceðine mihir diyorlar!
Kimin umurunda edep ve erkân
Söz kabul etmiyor rüküþlü mekân
Yan Üstad! Çile’nin derdine sen yan
Yozlaþma bahsine seyir diyorlar!
Doðru ne yanlýþ ne; seçilmiyor ki
Ozandan, þairden geçilmiyor ki
Kurbaðalý sudan içilmiyor ki!
Üstelik adýna nehir diyorlar!
Cevap bulamýyor “ niçin, neden “ ler
Sanata yön verir ruhsuz bedenler!
Zýrvayý bal diye ikram edenler;
Doðrulara kalkýp zehir diyorlar!
Muteber deðil ki gerçek; biline
Bir “ tarzdýr “ dolamýþ avam diline
Maymun parmaðýný insan eline;
Yakýþtýranlara mâhir diyorlar!
Dizeden sorulur mýsranýn hâli
Çaðdaþlýk addettik hem kýylükâli
Hece sarayýný Hürrem misali;
Fetheden haspaya þiir diyorlar!
Câhilden ehil’e gelmiyor sýra
Bilgiye bir türlü çýkmadý kura
Kýrk yýllýk uðraþa kýrkýndan sonra;
Ahkâm kesenlere þair diyorlar!
Sanki söylesek ne söylemesek ne
Zurnanýn ritmine kapýlmýþ sahne!
Sultanlar payýna; ” müthiþ, þâhane! “ ;
Bize düþene de kahýr diyorlar!...