Ah be dost! Aranma, sitem isteme
Var git… Temennimi düþürme âha!
“ Geçmiþte yaþadým, bilirim ” deme
Cevrimin methini duymadýn daha!
Eðer hissetseydin kýrk gün uzaktan
Saçýn tanýmazdý baþka renk, aktan
Dinle! Bahsedeyim þöyle ufaktan
Gönlüne dokunsun yanýk râyiha.
Henüz bilinmedi dengi ve eþi
Zerresi boðardý inan, güneþi
Görse, diz çökerdi Nemrud ateþi
Ama lezzetine biçemem paha.
Kýzgýn saç üstünde adým atmak say!
Timsahlý nehirde dibe batmak say!
Boynundan çekilip boy uzatmak say!
Ve ulaþamamak bir kez sabaha.
Duyulur; aslanýn hýrýltýsýyla.
“ Geldim! ” Der; celladýn týkýrtýsýyla
Zindan kapýsýnýn gýcýrtýsýyla
“ Haydi kalkýn! ” Demek sanki semaha.
Say ki muhtaç olmak; yýlan zehrine
Say ki bel baðlamak; cadý sihrine
Say ki bir saatlik can tehirine
Sancak teslim etmek düþüp tamaha.
Yürekte yaþatýr cenk üstüne cenk
Beynin gelgitleri meczuplara denk
Her kalp atýþýnda bozulan ahenk
En mâsum bakýþla döner silaha.
Kâh anne kabrinde yetim feryadý
Kâh bir isyankâra kabir hayatý
Her hâli aratýr inan sýratý
Belki de düþmektir varmak felaha.
Lûtfedilmese de o “ nidâ-i kün! ”
O’nun imtihaný her türlü yekûn
Ýbrahim olmak mý? Haþâ! Ne mümkün?
Zaman farklý lâkin yer ayný saha
Bir yaný ýstýrap; kahýr ki kahýr!
Bir yaný muamma; sýr içinde sýr!
Medh u senâsýnda boðulan asýr
Hem fýtrata küser hem kýblegâha
Bundandýr sesimiz kýsýk gelir dost!
Yüzümüz, görene asýk gelir dost!
Bu âciz derviþi kucaklar mý post?
Ne yüzle doðrulup dönsün dergâha?