-I-
gül, kül, toz ve duman
kýrýlmýþ sözcüklerden topladým seni bu sabah
yüz çarpmasýyla göze
ölüsüne yetiþemediðim zaman...
yüreðimi buket yaptým, kargýlanmýþ
manolyalar, güller astým dalýna
saçlarýna nergis;
oradaysan uzak durma
kýyýma gel, ibriþim sularda rüzgâr
yürü yakamozlarla salýna salýna...
hiçbir maviye atamadým kendimi böyle derin
ateþ sarýsý mimoza
çaðla çiçek badem dalý
ýþýl ýþýl gözlerin,
daðlarda, nehir boylarýnda çoðalttým sana sevgimi ...
yasak bir elma gibi saklarken yüreðimde yüzünü
günlük aðaçlarýyla suda
sonladý ömrünü gün,
diken diken içimde gülsüzlük...
mavi suda çelik
yüreðime doðrultulmuþ bir top gülün
namlusunda kayboldu görüntün...
gülpanya;
seni bir vazoya deðil, yüreðime ýslattým
bilmem solar mýsýn bensiz
çaldým nar çiçeklerini göklerin,
güneþin elinde deðil
esrik yüreðimde yazgýsý gölgenin...
seviþmek cesaret, aþk korkuysa
yokum bundan sonra,
aþk beni sorduysa
yüzüne bak; gül kaosun aynasýnda
ateþ yaþama dönmüþ, ölüm soluk soluða...
beni öldürdüm
seni besledim sarmaþýk gülüm
suyu ateþe, topraða, yapraða döndürdüm...
imkansýz aþklarýn boynu
güz güneþiyle gül dalýnda bükülür,
kopamýyorum hüznünden bir türlü
sol elim senin olsun, daya alnýný
sað elimde umut - su
unutma güz yaðmurlarýný,
son damla yaþ kalsýn gözlerinde
kurumasýn kýzýlýrmak, solmasýn yüzünde gül
yalgýnýma dalýp aldanarak...
git,
sen deðilsin istediðim, yalnýzca aþk;
öyle alýþtým ki yana yana
bensiz güneþi bir daha doðduramazsýn dünyana...
-II-
köklenmiþ içimde zaman
küsmüþtür doruktaki yavruaðzý çiçek,
söyle beni örtünsün, üþümüþtür;
çiy düþer sabaha, göz ýslak dudak nemli,
sakalýmsa aðaran, þafakla gül rengi...
sen de bir þeyler yap benim için bu sabah
yem ver serçelere, kumrulara
tazele topraðýný çiçeklerin
fazlalýklarýný buda, dibini sula
kýzýl bir gelincik ol
dalgalan aþka bayrak
estikçe sevda köpüren kumsalda, çýk sonsuza...
ilkyazlarýn gülgün
sonyazlarýn solgun çiçeði
kâr etmedi, yâr etmedi yýllar süren korku bize
sakýndýk aþkýn ölümsüzlüðünü
yaðmur þimþek dolu yaðdý üstümüze
oysa güzel atlar ülkesi’nde
bir çift beyaz güvercin kadar yakýndýk birbirimize
yüreðimde gül kavrulur, erciyes’ten kül savrulur
peribacalarýndan uçan bulut, duman duman zirvesinde...
aþkýn en sivri hançeri deliyor göbeðini güneþin
gözlerin geliyor aklýma
karadeliklerden geçiyorum
üç günlük serüven
bir peri masalý hiç bitmeyen
bir veda busesi, güneþi güneþin koronasýna süren...
gelseydim gittiðin yoldan, aðlamazdým izine basýp
gül açar günü saran koldan, yanmazdý gözlerin yýldýzlanýp
dumaný toplayamazsýn, gülünü koklayamazsýn
ne kaldý ellerimizde; bir beyaz gül - kaðýt...
alev kordonuyla güle baðlý düþlerim
sönecek mi, yaþ akýyorsa gözümden; susuz hayâl büyümez ki
baktýkça ölümsüzleþen
yalnýzlýk resimleri duvara düþen
güzelleþen giderek,
þiire düþen gözlerin, hepsi birer cenin...
gerçek düþün ölmesi, düþ gerçeðin döllenmesidir...
-III-
çaðlayan sesinin tozaran eþiðindeyim
akýþýnýn suya ördüðü duvarda
ben sarkýtým, sen dikit
sana geliyorum damla damla, gidebilirsen haydi git...
güneþin güneþe deðdiði gün
ateþten güller toplarým darmadaðýn
gözüm akar gözünden, canlanýr armaðanýn,
gündüzler gece, geceler gündüz
batmadýðýn yer kalmaz tenimde
sen yaratýrsýn benden, iki ters bir yüz...
þimdi nergisler açýyor bastýðýn yerden
var mý aðlayanýn,
daðýt odaný; yüzümüzde gülsün tanrý...
Þaban AKTAÞ
24.11.2000-12.03.2002