ay ýþýltýlý saçlarýný gecenin ruhuna deva ettiðim susuþlarým var
bir ses ver sen
dermansýz dertlerimle giymiþliðimi ah keþke bir görsen
gün ve ateþin kor yangýnlarýný
bir avuç topraðýna muhtacým þimdi
gönül ayaz kýþta dar mevsim sonbahar
bir ney’in sesine sarýlýp gitmiþliðin geceden sabahý çaðýran huzuru
yokluðunu dokumak duvar duvar yýkýk odasýnda acýlarýmýn
arasam da bulamamak , bilsen nasýl bir acýdýr
ki, sokak sokak seni mevsimlerde
bilemezsin ...
ah tanrým!
gitti mi gidenler þimdi
kalanýn alnýna yazýldý mý hikayesi
ne aðýr bir hüzün bu
sema’ ya uzanan ellerin çaresizliði
kim anlar þimdi
geceden sabaha asýrlarý baðlayan
ilmik ilmik dokuyan ruhlarý
her yüreðin kaný damlayan gözlerden yaþlarý
kim alýr
kim çýkarabilir beni þimdi düþtüðüm çukurlardan
bir ses versen dua gibi
alýp götürsen beni ellerimden tutsan da
býraksan ne olurdu çocuk günlerimize
koklasa koklasaydý þimdi
o gül goncasý , gün gün toprak kokan tenlerimizi
gülümseseydi yýldýzlar yine
bitimsiz rüya gibi
yaþatsaydýn yeniden
yeniden o masum düþlerimizi
ah tanrým!
duysan da sessizliðimi
þimdi yalnýz ve sevgisiz virane
ruhumun çorak iklimlerine
ne olur , bir ses versen
ne olur sesinden
bir ses versen
bir ses ver
sen …
Mert YÝÐÝTCAN
26 . 01 . 2015
Ýstanbul