Geniþ zamanlarýn dar bir anýndan
Þansýna çýkana deme ’küsurat’
Doymayan gözleri açlýk zannýndan
Doyuran topraksa acizdir zevat
Söylenen her sözü gerçektir sanma
Davete uymaktan sakýn usanma
Nasipsiz lokmaya üzülüp yanma
Kurt ile kuzuya farklýdýr hayat
Hokkayla kalemin kavgasý farklý
Kâðýdýn esrarý cümlede saklý
En sona konulan noktayý haklý
Bulma ki arada sürsün menfaat
Kendinle barýþýk olursan eðer
Vefasýz dünyaya katarsýn deðer
Ummanýn adresi ademdir meðer
Varlýðýn âlemde büyük hakikat
Ýnsan ki; her þeye belini baðlar
Bilgide büyüyüp sevgide çaðlar
Geçmiþten yarýna saðlamsa aðlar
Tükenip nefsinde verme zayiat
Sabrýn sarayýna bulursa bir yol
Keramet sýrrýna eriþir o, sol.
Tevazu ilinde aradýðýn bol
Gönül eyvanýný inciyle donat
Geceyle gündüzün derdi bambaþka
Dengeyle içiçe dönerler aþka
Biz de onlar gibi olsaydýk keþke
Damladan deryaya akardýk rahat
Maksadý aþmaya zorlayan dili
Haddini bilmezse kökten kesmeli!
Bir kez, bir duaya kalkmamýþ eli
Tövbesiz yürekle gezdirmek sakat
Zatýnla arama düzende, düzen
Bilhassa gün gelir üzülür, üzen
Haline aldanýp nisyanda yüzen
Nâdim bir sonuca diz çöker fýtrat
Basiretsiz olma ilim her dal da
Gücüne güç katar bir dost, emsal da
Zor bir meselede önlemi al da
Olmadýk yerlerden gelmesin tokat
Eþref-i mahlukat nam-ý diðer kul;
Tüm azasý ile hayatý okul
Baþý boþ deðilsin Rabbine sokul
Çobansýz sürüyü gördün mü, heyhat!
Nezahat YILDIZ KAYA