Toprak,su ve ben Delirtircesine üstümüze düþen geceyi emiyoruz Üstelik hiç deðmeden ellerimiz mavi bir trene Akýl meczup, sisli bir yolda kayboluyor yorgun gölgelerimiz
Neden kimsesiz diye meraklanma gökyüzüne sakýn Kasten baþkaldýrýyor aksi yaðmurlar, aldanma Her sahipsiz için bir cennettir oralar ki, iyi bakarsan güneþide sýyýrýrsýn çarþafýndan Gökyüzü vefayý tanýmýyor henüz biz kadar
Susadýkça damaðým, ciðerimde bir çimdik evladiyelik Çok mu süra kaldým karýncalanan sessizliðimin içinde
Karanlýða astým kuþlarý, Uçarken çarpmasýn birbirlerine sýtmalý kanatlarý
Avuçlarýmda Bir çocuðun baygýn süt kokusu kalan ve taze misketleri
Katar katar geçer gözümün önünden sivil þehirler Adýný yazmak yetmez hatýrlamaya Gönlüme köklerini salsam da geçmez acým ön yüzüne
Otobüs camlarý bilir, herhangi bir ikindi vakti kendi içime koyularak devrildiðimi
Ýçime aðlýyorum derin çizikler býrakarak sabaha karþý Bir tokatta sökebilirim þafaðý yerinden Aydýnlýk irkildikçe acýr bir þeyler içimde Vazgeçiyorum nefes almaktan
Bir kuþ deliyor beynimi ne yapsam tutmaz nazarým
Sürüklüyor beni ardý sýra çýkmaz ötelere Üstüne kara perde serili dalgalý denizlerimin Yine de sýzýyor yaramdan çocukluðumun geri kalaný
Bir sýr gibi kök salýyor içime sahipsiz yaným Zýrdeli bir ölüm istiyorum iþte tamda o an