I
gidenlere yalnýzca
-bir yutkunmak geçti boðazýmdan sessizce-
ne onlar veda etti zahmete girip
ne ben edebildim bir kaç kelime
bu yüzden gemi düdüklerini, martý çýðýklarýný sevmem
kabuðunu soyuyor suskun yaralarýmýn
-unutmak istedikçe-
II
oysa sen giderken babamdýn biraz
saçlarýnda güvercinlerle, sadece meleklerin eþlik ettiði o ülkeye
annemin elimi býrakýþýydýn
bir lunaparkýn korku tünelinde
hala yetim bir bebek -avucumdaki son sýcaklýðýn-
ve hala beþik kertmesi
yüzümün hüzne eðildiði o yere
nasýl ki zýmbalanýr pencerelere demir parmaklýklar gibi perdeler
devrilir saksýlar, kopar sardunyanýn, menekþenin boynu
sokaklar uluorta vurulanlarýn yasýný giyer
anlatabilir miyim sana
-bir dudak bütün aðýzlara nasýl küser-
nasýl silinir ellerinden anne kokusu
III
hala elma þekerinden bir bulut gibi
baþýmýn üzerinde gezinir
kýrmýzý rugan ayakkabýlarýyla çocukluðum
...çiðnendikçe pas tutar gururum
büyür bir gecede mesafeler
kayýp bir orman gibi kalbim her yerinde dut çürüðü izler
hangi aðacýn arkasýna saklandým bilmiyorum
babamýn ceketi, annemin eteði
-seni sevmenin utancý sayýp-
ve biliyorum
ne ay ýþýðýna takýlýr bu yolculuk
ne sonu var bu mutsuzluðun
gidenler son kez(?) gider belki ve her seferinde
bekleyenler -kalan ömür-
-koynuna girip içi hatýra dolu cam bir tabutun-
soulmate