Elde avuçta yoktu bir zamanlar; Ama ne güzel günlerdi be öyle ayda bir meyve yenilirdi kýþlýk ve yazlýk yiyeceklerimiz vardý peynirler yaðlar çökelekler hep doðal kuru üzüm tarhana pestil bastýk saptan samandan yastýk kýþ üzümlerini tavana astýk sonra ekmek derdide ne yufkalar sýra sýra dað yarma bulgur birde duurcük mercimek bile tarladan nohutla kuru kuru biber dolmasý komþunun bahçeden erik yolmasý gözümüzün önünde ihtiyarlarýmýzýn solmasý yollar tozlu kýþýn kar yaðmursa çamur oyunlar oynardýk ’’teknede hamur’’ acýkmak ne bilmeyen gözümüz hep tok yok yok ama elde avuçta yok damlar toprak yüzler hep ak odalar ufak ufak aksine yürekler kocaman cümbür cemaat oturulurdu sofralara tek kaba kaþýk sallayan aðýz þapýrdadýðýnda afallayan azar yediðinde aðlayan lakin çemkirmeyen büyüðüne sevgi besleyen küçüðüne eniðine cücüðüne insanca davranan ... Þimdilerde kaplýkta tabaklar sessiz tek kaba el uzatan kalabalýk azalmýþ seleler atýlmýþ saptan yastýklar satýlmýþ radyolar kaybolmuþ akþam sefasýnýn boynu bükük damlarda toprak yerine saç levhalar sedirler mahzun somyalar yalnýz ambarlar boþalmýþ lambalar yanmýyor artýk ufak odalar bile büyümüþ kapýlarsa kocaman eski kilimler nerede savanlar patiska bezler gaz lambasý yok artýk lüküs küsmüþ el yapýmý her ne varsa yakýlmýþ atýlmýþ pencere kenarlarýný süsleyen cam güzelleri sonbaharda tozla savrulan aðaçlarýn gazelleri kýnalý kýnalý annelerin gelinlerin bacýlarýn elleri yoklukla birlikte hepsi gitti yok yok yok bu iþte bir terslik var anlamadým ben anlayan anlatsýn Elde avuçta yoktu bir zamanlar; þimdi yok bile yok her þey varda nereye gitti bu huzur nereye saklandý gün ýþýðý ay dedem nerede babam nerede amcam halam hatta çocukluðum keþke elde avuçta yine olmasada huzur geri gelse bir gün ansýzýn babamýda alýp dokuz kaþýk birden daldýrsak bir kap dibine yakmaya on sekiz el tek yürek baþlasak yeniden birbirimize bakmaya... Yunus Ça
Sosyal Medyada Paylaşın:
maverayailkyolcu Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.