I sen kumral gülüþünü þehirler arasý yolculuklarýnda taþýrken, soðuk havalarda kuþlar vuruyordu göðsümü görmeliydin mülteci hayatýma yýðýnca çocuklar biriktirip göze alýyordum aþk’a vurulma ihtimalini o günlerde maviye boyamak için dünyanýn en renksiz coðrafayalarýný bu günlere kanadýðýmý bilmiyordum...
II bilmediðim bir yerden trenler kalkýyor vagonlar dolusu yüzünü ezberimde tutamadan kalbimi sararmaya meyilli þiirlerle örtüyorum sesim kýrýlýyor
III kim bilebilirdi kalbimin merdivenlerinde halsiz düþeceðimi ýþýk geçen bileklerimi güneþe tutamadan öleceðimi kim bilebilirdi