gam çemberi çiziyor aynalar
duvarda iki yüzlü masklarýn çýðlýðý
loþ karanlýða sandal çeken mumlar
az ýþýkta tütsülenmiþ bir ýslýk
ah! ne çok gizem
ne çok antika
gece hýzlý düþtü küllüðe
izmarit kokulu düþünceler
düþ çöplüðüne
tanrýyla bakýþan ay’ýn fýsýltýsý
gölgelerin suskunluðu
dili mi tutuldu yoksa
geveze eþiðin
az kývrýlalým
duvardaki tablonun ayak ucuna
kafesteki kuþ, ýtýrlý bir çayýn buðusu
camlarý sakinleþtirir
ve
sokak þuh kahkahasýyla eteklerini açar
saçlarýnda ýþýltý dudaðýnda tebessüm
hayal çingenesi kapýda
sepetinde kýzýlcýk masalý böðürtlen sýzýsý
kýrýk düþler…
……
düþ ve gerçeði mayalar zaman
sisten bir yalnýzlýk çöker raflara
masa tok, tabak aç, renkler kör
sürahi dolu, bardak boþ
yine
fesleðen þarkýsýný unutmuþ panjurlar
kedinin mamasýný yemiþ karýncalar
bronz gövdeli lambanýn isli tozu
bakýr mangalýn yamuk gövdesi
ah! ne çok gizem
ne çok antika
…….
gece
hýzlý düþtü küllüðe
annemi bekliyor gölgem
avucumda kuþ üzümü
bakýþlarýmda elma þekeri tadýnda hüzün…
ayþe uçar
23-10-2014