I
yalnýzlýðýn kocamandýr elleri
biliyorum aðzýmý kapatacak siyah eldivenleriyle
içi aþk dolu kapsülleri yutar gibi
yutkunacaðým alfabeyi
II
bakýn!
kuþ cývýltýsýný giyindi
kedi kürkünü
deniz bir martýyý iliþtirdi göðsüne
toprak yaðmuru örtündü
sarýndým ütülü özlemlerime
taradým kýlýksýzlýðýmý
boyadým dudaðýmý kan-revan sevdaya
yýldýzlar beni babama götürür mü
bulutlara assam dualarýmý
parlatsam gözyaþýmla eskimiþ rugan ayakkabýlarýmý
hor görmez belki bir kez olsun umut
çevrilmem kapýdan
-pasaportsuz bir kaçak gibi-
III
yürüdüm hatýralar üzerinden
mayýna basar gibi -ürktüm sýralý-sýrasýz ölümleri incitmekten-
çay içtim yer sofralarýnda büküp gözlerimi
sonra o cümle geldi aklýma
"boynunu eðenin celladý çok olur"
aþklar sýralandý
acýlar
yoksa mutluluk muydu katil -hangisi bilemedim-
öptüm kapýnýn zilini
biri beni bu muammadan uyandýrsa
babamýn sesini duydum ötelerden
çok uzaklardan
koþtum çocukluðuma
.. ki o -pembe mantolu bir liman-
herhangi bir evin kapýsýnda býrakýp ayakkabýlarýmý
fýrlattým kumbaramý duvara
ne sýkýþtýrýldýysa büyüdükten sonra avuçlarýma
saçýldý yerlere
-bir dünya yalan-
soulmate