‘’Düştüğümde yalnızdım
Kalktığımda yapayalnız.’’
Anlarsın belki bir gün
Ağıt olurken bir deli çobanın kavalında.
Dağ yeliydim ayrık zamanlara koşarken
Bir berduşun hırkasında nam’e
Fi zamanında suya yakılan ağıttım…
‘’ Vurun O’nu;
Katli vaciptir b’öyle sevginin…’’
Dirhemlik umudum var sol sokağın başında
Kül zamanlarda tutuşuyorum rengine
Dengesiz seviyorum
Bağışla…
Bak yine dem’i oldun hüznümün
Bak yine gözlerin geldi aklıma yerli yersiz.
O y’aralı dudaklarını
Okşanası saçlarını,
Hani rüzgârın uğultusunda bir şarkı vardı ya
O şarkının her nakaratında özledim seni...
Ah Evra!
Tadı yok uykumun!
Sensiz kabusa dönüşüyor bütün sokaklar
Ve baş harfinin geçtiği her satır
Bir ok gibi saplanıyor ciğerlerime,
Ah ciger parem, ciğerim pare pare yokluğundan
Gel de denize yakamoz olalım düştüğünde gece
Gel de üç nokta olsak bütün şiirlere...
Gülüşüne asıldığım mavilik perçemi...
Gül ki denizler rengini alsın gülüşünden
Ve toprak bir daha doysun yağmura
Ve ben bir daha, bir daha seveyim seni…