(saatin akrebiyle yarýþmak deðil, akrebin zehriyle öpüþmektir sevmek...)
kimseler duymamalý
görmemeli
sana anlatýrken sensiz günlerimi
ve okurken
alýþ-veriþ fiþlerinin arka yüzüne not düþtüðüm þiirlerimi
çantamý boþaltsam
yüzün
ellerin
... sözlerin dökülür içinden
cesaretim kýnýnda uykuya dalmýþ kýlýç
yahut sokaða býrakýlmýþ blr kedi gibi
ne müphem bir yara bu
düþmaným sayýp savaþtýðým kalbim mi
yoksa o çocuk masumiyetin mi
sen yoktun
programlanmamýþ günlere uyanýyordum
uykuyu narkoz bildiðim gece çekilmelerinde
akþamlar ne renkti sahi! -unutmuþtum-
(sense beni blr varsayým gibi unutmuþtun)
Allah benlmle hep ilgilendi
önce beyaz bir kedi yolladý bulut gibi bir þeydi
sonra gündüzlerime küçük mutluluklar býraktý
sürpriz yumurtadan çýkan þirin oyuncaklara benziyordu
seni her sayýkladýðýmda
yýldýz bastý annem
-buz tutmuþ nabzýma -
bilirsin terk ediliþler morg kadar soðuktu
masallar dinledim ilk aðýzdan
kýrmýzý mantolu kýzýn blr cinayete kurban gltmediði
uyuyan prensesin sadece dinlenmek içln cam tabutu seçtiði
cadýlarýn devlerin ve dahi hilkat garibelerinin
birer vicdan sýnamasý olduðu
ellerimden tuttular sonra
Paris’te kahve içtim
Londra’da yaðmur giyindim
ve dans ettim Viyana’da babamla
tek þahidim sað ve sol omzumdaki melekti
yine de kimseler duymamalý
seni sevdiðimi söylerken
annem mesela
yoksa tarayýp örmez bir daha saçlarýmý
...ve öpmez saç fýrçasýna dolanan acýlarýmý
ve bu þehir iyi baktý bana yokluðunda
her yorulduðum yokuþta bir taþ minderdi sýrtýma
deniz bir damacana su
hem de
"ey Ýstanbul seviyorum çocuðunu" diye
kuledibinden haykýrdýðýmda
iþte bunun karþýlýðý
çünkü þehirler doðurduðuna sadakati sever
ama sustum utandým sonralarý
sesime ses gelmeyince
þimdi þu an
"izninizle" deyip
boynuna sarýlabilirdim
gül yaðmurlarýyla örtebilseydim
-kaldýrýmlarýn gözlerini-
soulmate