Ben eylülleri sevdim saçlarýna yakýþtýðý için sarýyý
Bu yüzden resmini okþadým usulca
Dýþarýda zinhar zina iþlemiþ bir ayýn aydýnlýðý düþmüþ
Ah bu kadar ýslamasaydý bu kaldýrýmlarý ayak izlerin
Karanlýða aldýrmadan da bakardým uzak denizlerin düþlerine…
Kafamda az memleket
Az bencil kalmýþ seviþme coþkusu
Ha ismini yazmýþým
Ha yamalýklý bir aþk sloganý
Her þey tutuklanmak için zaten sebep sen de biliyorsun…
Sol yaným aðýr geldiðinde sýðýnmacý olduysam sokaklara
Asgari ücret kadar az öpüþmüþlüðümüzdendi
Diþimiz týrnaðýmýza afiyet
Dudaðýmýzda DNA lý kan izleri…
Sýrtýmýzda sonbahara kavuþmanýn jop morluðu
Biraz sarý biraz parasýz
Ýki dizi bir senaryo
Kerpiç evlerin p.çliði bu yüzden toprak deðil mi….
Oysa boþ ver dedimse kafamýn tepesinde beni aydýnlatan ampüllere
Her seferinde bin parçaya yayýldým
Milyonlara bölünüp kirpiðine dokunmaktý
Kelimeler kelepçeli
Sana seslensem sersem aþýk
Siyasal tutuklu söyleyemediklerim
Sen ki becayiþli bir bedenden bana sunulansýn zaten…
Kanýmda kaynayan bir gelecek
Bir de gidiþin var
Korkun senden daha iyi olmadýðýndan deðil biliyorsun zaten
Kusura bakma ama ben sanýrým memleketimi senden çok sevdim…
Herkes iki seviþir dört mevsim sekiz zaman
Döl düþer nehir akar gecenin içinde
Köpüklü kýyýlarýn rahminde gezer salyalar
Uzadýkça uzar uykusuzluk terli yataklarda
Ve nankör kalýr beþ dakikalýk dokunuþlar içindeki duygusallýk
“BEN SENÝ MEMLEKET KADAR “ sevebildim diyecek kadar sevebilmek
Dýþarýda gezen iki çýplak olabilmek
Neyse boþ ver milleti
Uzat dudaðýný biraz ferahlayayým ellerinden
Öperken gözlerinden çöplükçülerin
Ýki seviþiriz en azýndan biraz hazýrken hele de eylül/ken…