felaketimi muþtulayan denizlerde boðuluyor gözyaþým sabi bir çocuk olup küsü veriyor güneþler ne kadar vebal varsa takmýþ t/yakýþtýrmýþým öyle güzelim ki ölüme dair
saçlarýmýn ucunda heybetli bir sabah yýldýzý gözlerimde silueti gök kuþaðýnýn bir hýçkýrýkta yapýþmýþým boðazýna ayrýlýklarýn
çocukluðumu isteseler veririm bir avazda nasýlsa yeniden doðurur beni anam biriktirerek yangýný yozlaþmýþ sancýmý avuçlarýnda
imansýz bir ölümden kaçýyorum ciðerlerimi rehin alarak tamamlanmayý bekliyor yorgun etimde þafak
kimse aramýyor ardýný arkasýný usulca boðuluyorum kendi kanlý gözyaþýmla
bir militan gibi acele ediyor insanlar beni itip kakmak için
oysa ;
tüm davam
doðru bildiðim bir kalbe asýlý kalmaktý bir kýyam sadece bir nefeslik cennet uðruna
bu suyu yýrtan anlamsýz öfkem sýkýþýyor beynimin gün ýþýðý görmeyen yerlerinde
tek kullanýmlýk bir üzüntüyü cýlkýný çýkararak öðütüyorum diþlerimin arasýnda susmak ölü ya da diri çürüyen etlerimin gölgesinde